kep ve ziller

entry1 galeri0
    ?.
  1. Soytarı bahçeye girdi
    Bahçe sessizleşmişti;
    Ruhuna 'çık yukarı' dedi
    Bekle penceresinin eşiğinde.

    Ruh düz mavi bir giysiyle yükseldi,
    Baykuşlar ötmeye başlarken:
    Akıllıca laflarla dillenmişti
    Sessiz ve hafif ayak sesini düşünürken.

    Fakat genç kraliçe dinlemedi;
    Soluk renkli geceliğiyle uzandı;
    Ağır pencere kanadını kapattı
    Ve aşağıya indirdi mandalları.

    Soytarı kalbine, 'git ona' dedi,
    Baykuşlar artık ötmediği zaman,
    Kalp kırmızı ve titrek bir giysiyle gitti
    Kapısında şarkı söyledi.

    Çiçek gibi saçlarının dalgalarını
    Düşleyerek tatlı dilli olmuştu;
    Fakat o, masadan yelpazeyi aldı
    Ve yelpazeleyerek dışarı attı.

    'Kep ve zillerim var', diye düşündü soytarı,
    Onları göndereceğim ve sonra da öleceğim’;
    Ve sabah beyazlandığında
    Geçeceği yere bıraktı.

    Koydu göğsünün üzerine,
    Sakladı saçında bir bulutun içinde,
    Ve kırmızı dudakları bir şarkı söyledi kep ve zillere
    Havada büyüyünce dek yıldızlar.

    Kapısını ve penceresini açtı,
    Kalp ve ruhu içeri aldı,
    Sağ eline kırmızı olanı geldi,
    Sol eline mavisi.

    Cırcırböcekleri gibi bir koro kurdular,
    Gevezelik ettiler akıllı ve tatlı,
    Saçları katlanmış bir çiçekti
    Ve ayaklarındaydı aşkın sükûneti.

    *
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük