değiştiremeyeceğimiz için kabul ettiğimiz ya da alıştığımız değerler, olaylar ya da kişilerdir. insanların hepsinin çıkarcı olduğunu bile bile güvenmeye çalışmak gibi.
sevsen de sevmesen de etki edemeyeceğin, değiştiremeyeceğin gerçeklerdir. anne ve babamızı seçemememiz, insanın zaafları olduğu, her insanın içinde aynı oranda iyilik ve kötülük potansiyeli olduğu gibi.
en başta ölümdür.. onun korkusuyla yaşamak zorunda olmamız bir gerçek.. ölmeyi arzu edenler, ölmekten çekinmeyenler dünyeni hayatın getirdiği bir yapıyla, uhrevi hayatın o derin anlamını algılayamayacak kadar bilinçsizdir. ölüm elbet olacak ama kolay olmayacak.
-ister istemez oluşan saplantılı düşüncelerimiz.
-bir gün bizi diri diri gömecek olan alışkanlıklarımız.
-solup çürüyecek olan bedenlerimiz.
-kalplerimizi parça parça sökecek olan aşklarımız.
Sanıyorum bunlardan zaman zaman en boktanı, egoyu süründüreni, zaman zamansa içe serin sular serpeni, yaşanmış hiçbir duygunun, salgılanmış hiçbir kimyasalın dünya üzerine bize özel olmayışı gelmiş geçmiş milyonlarca vücut tarafından tecrübe edilmiş olmasıdır.
dolayısıyla yalnız değilsinizdir. bunun yanında özel de değil.