kadın egosunun, erkeğin akıl sınırlarını zorlamasıdır. aynı zamanda kadınlardaki anlık duygu iniş- çıkışına bir örnektir.
güz dönemi final zamanıydı. ders çalışmak için kız arkadaşımın evine gitmiştim. tabi her ders çalışma ortamı gibi gır gır şamata vs.. ile geçti zaman. playboyluğu bıraktığım için sadece konuşuyorduk. atraksiyon göremediğim için uykum gelmişti. sonra o hiç unutamayacağım konuşma geçti aramızda.
- esra benim uykum geldi hadi marketten kahve alalım.
- hımm sen alıp gel efe ya.
- ya hadi bi hava alırız hem.
- ya saçım başım dağınık efe, üstümü değiştirmem lazım, kendimi pek iyi hissetmiyorum hadi sen git.
hönk diye kaldım. ahah esra' ya bak kendini güzel hissetmediği için markete gitmiyor. yaz bunu da efe.
not: beni asıl yaralayan nokta, bu kız kendini güzel hissetmediği için markete gitmiyor. ee beğenilme duygusu güdüyor anlaşılan. ee benim yanımda neden böyle paspal?
not2: ulan bu kızlar beni harbiden gözden çıkarmış. kanka ayağına falan yaklaşıyorlar artık. vay amk bu hallere düşecek adam mıydım ben.
afedersiniz ama bildiğin odundur.
ne kendine zindan ediyorsun hayatı.
evde oturunca güzelleşecekmisin?
biraz gez, dolaş.
göreceksin hayat ne güzel.
üç günde fikrin değişir, gülümsemeye başlarsın.
anlarsın ki herşey kafandaymış.
çokta önemli değilmiş onların düşündükleri.
hadi oturma daha, kalk bir an önce.
güzellik göreceli kavramdır. kendini fiziksel yönden güzel bulmayabilir. herkes Jodie Foster gibi olamaz, herkesin kendince ayrı bir güzelliği olduğuna inanması gerekir ve bu dünya da onu sadece fiziksel özelliklerine bakarak yargılayacak insanlar yüzünden evde oturuyorsa şahsi görüşümdür çok yanlış yapan bir bireydir.
yaşamak istemiyordur muhtemelen. yaşamak istemeyen bir insan evde ya da dışarda oturmuş çok farketmez. öss'ye hazırlanırken eve çok fazla tıkıldığımdan sosyalfobi işgal etmişti benliğimi. çıktığımda da çok fazla insanla muhattap olmayacağım yolları seçerdim kendime. sonradan hayata yeniden adapte olduğumda anladım ne kadar boktan durum olduğunu.
bu kıza tavsiyem o evden çıksın. yaşama sevincini de güzelliğe endeksleyecek kadar mal olmasın. mesela doğada çok güzel hayvanlar var ve bunları fotoğraflamak için güzel olmak gerekmiyor. muhtemelen obursun, bak bir sürü kafeterya-restorant var. oralarda farklı lezzetler denemek için siparişler verebiliyorsun güzel olmasan da getiriyorlar. hayatı yaşa, ilerde pişman olma. belki güzelliğin formülünü de bulursun bir yabancının küçük eskimiş not defterinde.
bunu farkeden bir eşinin dostunun güzellik salonuna götürmesiyle az da olsa keyfi yerine gelecek kızdır.
ne çirkinler bir karış etek fink atıyor ortalıkta, hadi kızım yapabilirsin!
gününde değildir. hasta olmak üzeredir, az uyumuştur, çok uyumuştur, regl sancısı çekiyordur yada başka herhangi bir sebepten ötürü kendinden soğmuştur biraz. güzel olmadığını düşünüp evde koltukla bütünleşmiştir. ara ara olur öyle haller, geçer.
- bu ne hayri
- ego kırbacı
- ne yapacaksın onu?
- seni kırbaçlayacağım mualla
- kırbaçla beni hayri
- vur bana.. vur bana hayriiiii
- yuhh!
- sapıklık bu kadının ruhunda var amk!
kafasını pencereden dışarı çıkarıp etrafa bakması gereken kızdır. böylelikle davranışının saçma olduğunu görecektir. dışarıda olan herkes çok güzel veya çok mu yakışıklı. böyle birşey yok. herkes kendine göre güzeldir. aslında her kız güzeldir. bakım yapılırsa güzellik ortaya çıkar. bir an önce kendisine bakım yapmasını öneririz.
