bir yerde korkularınızla yüzleşmektir. hiç bilmediğiniz bir yönünüzün farkına varmaktır. iyi anlamda ise sorun yoktur hayat sizin için daha güzel olur ama eğer kötü bir yönünüz ise bu sizi depresyona bile sokabilir.
aslında insan kendinle sık sık yüzleşmeli. bunu tetikleyebilecek olan durumlar da gözardı edilmemeli tabi ki. bir kişi ya da bir olay karşısında verdiği tepki onun bu yüzleşmesini ortaya çıkarabilir. kendinizden nefret etme olasılığı da yüksek olan bu yüzleşme, hayatınızı yönlendirmek için kilometre taşlarından biridir.
neo metafor olarak, matrix ten doğduktan sonra, morpheus ona matrix in ne olabileceğine dair ilk bilgileri vermek için bir simülasyon programına sokar onu
ve halihazırda, tam olarak o zamanda, dünyanın aslında nasıl olduğunu ve insanların aslında işlevlerinin ne oluduğunu filan anlatır ona.. *
ilk tepkisi hayır inanmıyorum olur, bu gerçek olamaz, çıkarın beni buradan hemen,
"Bazı hikayeler bir kerede anlatıldığında ya da bir kerede dinlendiğinde daha cılız bir etki bırakır insanın üstünde; bazı hikayelerse , parça parça gün ışığına çıktıkça, özel bir güç, gerçeküstü bir nitelik, insanın var oluş nedenlerine uzanan bir derinlik içerir."
" Ve Bazen, Bazı şeylerin görülebilmesi için ışık değişikliği gerekir ..."
Rüyamdaki karbasanların bitip tükenmediği günlerin sonunda, gözlerime vuran gün ışığıyla uyandım bir sabah ve artık hayatıma dair birşeylerin değiştiğini hissettim...
Eskiden acıyla yüzleşmekten korkardım, hepsini geçmişin tozlu raflarına saklar ve bir daha o raflara dokunmazdım...
Bugün insanın yaşadığı tüm acıların ve sevinçlerin, tüm yaşanılanların ve hayatına dair herşeyin o insanın benliğini oluşturan olaylar olduğunu öğrendim ve hızlı şekilde büyümek zorunda kaldım...
Bugün acılarımdan korkmuyorum, bugün sevinçlerimin de acılarımın da beni oluşturduğunu biliyorum ve onları unutmamak için yazıyorum...
Çünkü her yazdığım hikaye de ben var, çünkü her yazdığım hikayede küçük bir tebessüm, küçük bir gözyaşı var, yaşamıma dair küçük mutluluklar var...
Hikayelerimi, kalbimden çıkan mısralarımı hepsine kendime yazıyorum ve yazdıkça kendimle yüzleştikçe güçleniyorum...
Yazma nedenim sadece budur, anılarımı unutmamak , yazdıklarımı zaman zaman okumak ve anılarımın bana dair olduğunu bilerek onları hergün kendime hatırlatmaktır...
bazen korkularımızdan kurtulmanın tek yolu, insanın kendisiyle yüzleşmesidir. her insan şikayet eder, fakat her insan kendiyle yüzleşemez. çünkü yüzleşmelerden sağ çıkanlar, ya kendini kaybeder bir daha bulamamacasına; ya da söyleyecek sözcükleri bulunmaz kendilerine bile. yüzleşmenin yegane yolu içinse şart, belki de ön şart evvela kendini affetmektir.
kendimize bili itiraf edemediğimiz gizlimizde affetmektir.