arada bir "bu da fena değil ya" diyecek kadar sevimli buluyorum kendimi. bazen burnumu tıkayıp zorla ağzımı açtırarak, boğazımdan aşağı can yakıcı sıvılar dökesim geliyor. sıkıca tuttuğum şeyleri bırakma isteğimi güçlendirme çabasındayken, elime "tutma artık, acıttın." diye bağırmaktan çok sıkıldığım için benle pek anlaşamıyorum.
yine de saçımı okşamaktan geri duramıyorum.
yazık çünkü... acıyorum kendime.
Ne ben ona karışıyorum ne de o bana.
Böylesi çok daha huzur verici yoksa kuru yerden nem kapar ölürüz. Gerçi ölmenin de hükmünü sorgulayıp bütün anlamını yitirmesine sebep oldu ya neyse sonuçta kendim.
bir başlık sorusu. hakikaten laf olsun diye değil, şu 2 gündür özellikle çok kötü. vesveseler kafamı kurcalıyor. kendi içimde diğer ben ile veda yaşıyorum resmen. her şey bitmiş gibi yorgun ve sessizden bir durum.