çok fazla yeteneğe, ilgi alanına sahip olup da hepsine birden yetecek zamanımın olmadığını hissettiğim anlardır. günde yaklaşık dört ila beş kez yaşarım.
belki bu öyle pek bir sıkıntı gibi gelmedi şimdi size. bense bu problem yüzünden panik atak hastası oldum, dilimin altı ativan almaktan nasır tuttu. potansiyelimi kullanamamak benim ölümümdür arkadaşlar. günde dört-beş yerine sekiz-on saat uyumam benim ölümümdür. zaman ve uyku düzenim en büyük düşmanımdır, çaresizliğimin nedenidir.
Tam yazacagim o anlarimdan birini bi bakiyorum insanlar annesini babasini kaybetmis. O zamanlar diyorlar en caresiz oldugumuz anlar. Vazgeciyorum kendi caresiz kaldigim zamani cunku bir onemi kalmiyor. Sukrediyorum halime.
insanların dört gözle beklediği o sinir krizinizden sonra, hissettiğiniz o yalnızlık hissi. işte o an anlarsınız ozamana kadarki dostlarınızın "sözde" olduğunu. O günden sonrada hiçbirşey eskisi gibi olmaz zaten. ama o kadar güveniniz sarsılmıştırki sinirlenmeye bile artık cesaret edemezsiniz.
birisi beni çok sevdiği halde karşılık vermediğim an. insan miyim dedim kendi kendime biri sana sevgi dolu gözlerle bakıyor ama sen sadece bos gözlerle bakabiliyorsun elinde degil.
Sevdiklerimin ellerimdrn kayıp gittiğini hissettiğim an.
-Hiçbir şey yapamamanın verdiği çaresizlik.
-Sonucunun ne olacağını bile bile hayata devam etmek.
Kimseye vermesin.
çok değer verdiğiniz birisinin kesinlikle haksız olduğunu bildiğiniz halde sizi herhangi bir olay yüzünden suçlaması ve onu kırmamak için bir cevap verememeniz.
gecenin bir yarısı kanayan ellerimle karakola zor bela gittiğim gün. yanımdaki koltukta 12 yaşındaki kızını kaybetmiş bir adam ağlıyordu. ben ellerime bakıp "bu benim başıma nasıl gelir" diye ağlıyordum. ikimiz de bekliyorduk birinin bizimle ilgilenmesini. ama oradakiler için bir travestinin neden çükünü kesmediğini dinlemek daha önemliydi.