Muhtemelen bunların başında fazla duygusal olmam geliyor. Bunu değiştirmek için ilk adımı bu gün atıyorum ve sorulan sorulara, bir şeyler anlatan insanlara veya hayatımdaki kişilerin benden isteklerine tamamen yoğunlaşıp, duygusal olarak değil, tamamen mantık açısından yaklaşarak yavaş ama istediğim sonucu elde etmeye çalışacağım.
Çok pesimist bakan ve olumsuzlama yapan biriyim. Bunun realistlik olduğunu düşünüyordum ama zamanla bunun şeylere karşın değerlendirmede beni yanılttığını ve yapacaklarım için ümitsizleştirdiğini, beni çok aşağı çektiğini fark ettim. Kendimde değiştirmek istediğim çok şey var. Birine güvenme konusunda çok çekingenim, bunalımımı yönetemiyorum, sürekli anlama yoğunlaşıyorum, akışına bırakmakta güçlük çekiyorum, yeme ataklarıyla baş edemiyorum. Ama bu aralar iyiyim. 2-2.5 yıllık bunalım dönemimde ilk defa son 3 haftadır nerdeyse hiç intiharı düşünmedim ve arzulamadım. Daha akıllıca bakmaya başladım. Bunalım günlerinde bunun anlamsızlığı üzerine düşünüyorum. Yine ağlıyorum ama duygularımı çözmeye çalışıyorum. Bence ilerleme var. Mesela artık bunalıma ne zaman gireceğimi tahmin edebiliyorum. Ama bu bir şartama değil tahmin. Mesela yarın girmeyeceğim. Pazartesi ve salı gün çok meşgul geçecek. En erken çarşamba olur. Perşembe hastahaneye gideceğim. çarşambayı atlatırsam çok iyi olacak.
insanın kafası açık ise çok hızlı değişiyor. Bunu çok kez deneyimledim ve bu yüzden tüm bunların geçeceğine inanıyorum.
Her şeyde fazla anlam ve gereklilik arıyorum. insanların öylesine yaşamasını seviyorum. Beni anlam ve değer arayışı mutsuzlaştırıyor. Üzülmek ve gururumun kırılmasından çok korkuyorum. Bu kırılışla yüzleşmek istemiyorum. Sanki insanlara karşı anahtarı bende olan dört tarafı sarılı demir parmaklıklar arasındayım. istediğimde kendimi oraya kilitliyorum. Onlara ulaşabiliyorum, dokunabiliyorum, konuşabiliyorum ama birinin bana istediği gibi dokunabilmesinden çekiniyorum. Ya çok üzülürsem. Galiba bunu yaşamaya cesaret edecek olgunlukta değilim. Öyle olduğumu düşünüyordum ama kafamın içinde bir şey beni cesaretsizleştiriyor ve insanlara karşı güvensizleştiriyor.
Güçsüzlük anlarında kendimi hep yaşamaktan geri çekiyorum. Yapmam gereken ne varsa bırakıp, sadece yarı uyur yarı gezer halinde oluyorum. Halbuki güçlü olmak var..
Bir şekilde güçleneceğim, olacak. Çünkü olmak zorunda. Yoksa uyur gezer şekilde geçen bir hayat en kolayı.
Risk alamıyorum. Her şey açık ve seçik olmalı. Anlam karmaşası ve soru işaretleri beni rahatsız eder. Bu tavır ve insanlara güvenememe hali çok şey kaybettiriyor farkındayım. Bu temkinliliğin her zaman iyi olduğunu düşünürdüm ama son günlerde ettiğim birkaç sohbetin ardından deneyim kaybına uğratmaktan başka şeye yaramadığını anladım. Bunu değiştireceğim. Risk almayı ve cesaret etmeyi öğreneceğim. Her zaman başkasının deneyiminden yararlanmayı bırakacağım. iyi veya kötü. Cesarette bulunacağım.