gücü algılama biçimimiz çok hastalıklı; güç bizi onu nasıl kullandığımıza göre değiştirir. kötüye kullanırsak bikaç deneme hakkımız olur, küçük çıkarlar elde ederiz falan. bi sikime yaramaz. güç bizi diğerlerinden üstün kılmaya yetmez. çabamız dışında, üretimimiz dışında, karakterimiz dışında hiçbir şey bizi tanımlamaya yetmez.
kızların yanılgısı şurada başlıyor; talep görmek bir şeyi değiştirmiyor. herkes beğenilir, sevilir, değer görür. fakat bu bizimle ilgili değil ötekinin ihtiyacıyla ilgilidir. ihtiyaç da doyurulduğu an biter. kızlar bu tongaya çok sık düşüyorlar. bu ilginin hiç bitmeyeceğini sandıkları için hayatları uğruna hiçbir şey yapmıyorlar. bence erkekler fazla gelişirken kızlar bilakis geriliyorlar. bu çatışma toplumsal olarak büyük uyuşmazlıklara sebep olacak gibi ileride.
üstünlük gibi statüler kazanılmalıdır. yüksek bir gayretle, çabayla, uzun uzun uğraşarak, hak ederek kazanılmalıdır. ne doğduğunuz aile, ne paranız, ne şöhretiniz ne güzelliğiniz sizi bütünsel bir tanımla tanımlamaya yetmez. kadınlardaki yarım yamalaklık halinin sebebi bu; tek bir şeyleri üzerine yatırım yapıyorlar ve o şey zamanla eskiyor, sıkıyor, bozuluyor ya da etkisini kaybediyor.
böyle sapkın fikirlere kapıldığınızda ve üstün olduğunuzu, size hayran olunduğunu, insanların bütün günlerini sizinle geçirmek istediklerini, her şeyin güya merkezinde olduğunuzu, diğer herkesten daha başka, daha seçkin olduğunuzu sandığınızda kendinize şunu sorun; "ben kimim aq? üretimim ne? şu yaşıma kadar ne yapıp ettim? başlangıç noktam neresi, gideceğim son neresi?"