Annenizi babanızı izleyin, hiç yoktan ne olmadığınızı veya ne olduğunuzu fark edip onu değiştirmek isteyebilirsiniz. Atıyorum, ben annem kadar fedakar değilim. Bunu değiştirebilirim ya da değiştirmek istemem sadece fedakar olmadığımı bilirim, ona göre tavır alırım. Mesela babam kendini hep haklı hatta genel geçer sanıyor diyelim, bu özellik bana kendimi hatırlatırsa bir konuşmada, bir iletişiminde ben babamın o halini gördüğüm için bir anda soğuk şu yemiş gibi olur ve o hareketimin önüne ket vururum.
Bir filmde babasından nefret eden bir oğlan, duvara kendinde bulduğu babasına benzer her yön için çentik atıyordu.
Film ise bir mel gibson filmi;
(bkz: kukla)
olaylar karşısında verilen tepkileri belirli bir süre geçtikten sonra yorumlamak, benzer olaylara verilen tepkileri karşılaştırmak. fazlasıyla işe yarayan bi yöntemdir.
Soyunup ayna karsisina gecip bagdas kurup oturun (bunu bir sure yalniz kaldiktan sonra yapin), vucudunuzu izleyin, hayatinizin kisa bir ozetini gozden gecirin,sonra vucuduzda ki uzuvlara bu kisa ozeti paylastirin, mesela yasadiginiz kotu bi iliskiyi beyninize; iyi bir iliskiyi kalbinize pay edin. Farkindaliginizi arttirin, yasadiginiz hayati sorgulayin, sonra dunyada kendinize bir yer belirleyin, ve orda olmak ve ya orda kalmak icin hayatiniza devam edin.
Kendinizi aslında en iyi ne zaman tanırsınız biliyormusunuz, bir başkasında kendinizi gördüğünüzde, yada o size sizi gösterdiğinde. Bazen o kişi size karşı duran bir ayna gibidir, bilhassa sizi tanıdıkça size sizi daha fazla yansıtır. Tepkilerinizi adeta ezberlemiştir ve samimiyetinizle gelen iletişiminizle size sizi en iyi o anlatır. en azından deneyimim bu.
"Bana beni sen öğrettin".
aslında amaç oluşturmaktan ibaret. nereye gideceğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin önemi yoktur. yalnız kalın ve her genç bireyin yalnız kaldığında yaptığı şeyleri yapın. ne yapıyorsan işte o sensin.