kenidi karşına alıp konuşmadır. tek yalan söyleyemediğin kendinle herşeyi enine boyuna tartışmak yaptıkların ve sonuçları ve elde kalanları hesaplamadır.
birincisi, beni yaratan rabbime karşı ne yaptım ?
ikincisi, canım peygamberime layık olabildim mi?
üçüncüsü, anne ve babana ne verebildim ?
dördüncüsü, aile efradıma nasıl davranıyorum ?
beşincisi, toplum hayatında insanlara faydalı olabiliyor muyum ?
altıncısı, kimsenin kalbini kırdım mı ?
otokontrol ve ozguven icin iyi bir adimdir. ne yaptim, neyim, nasilim gibi ufak sorulara yanit bulmak kisinin egosunu tatmin eder. hizini alamayinca delirme noktasina getirir. neden sorusunu cok fazla soruyorsaniz dikkat edin.
yoldan ayrılmamak ve iyinin parıltısına sahip olabilmek adına belli aralıklarla tekrarlanması gerekendir.
bazen melek, bazen de şeytan insana sorular yöneltir ve adımlarına etkide bulunmak ister. eğer insan meleğin gözlerini yakalamak istiyorsa kendine sorular sormalı, cevapları ve anlamları aramalıdır.
varligin temelinden, kisisel butunluge yolculuktur. farkindalik sorgulamanin temel araclarindandir. empatik, objektif bakis acisi yakalandiginda, benin-oteki ile esitlenmesidir. sorgulamadan da yasanir elbet; ama kisinin kendi gucuyle yon verici olmasi icin gerekliliktir. sorgulama yoluna gireni uzun bir yolculuk beklemektedir. bu yolda donus yoktur. yolun sonu ise basaridir. bu yol cesaret gerektirir ama zorlugu yaninda haz vericidir.
bir çeşit kendini tatmin biçimidir. nedense çoğu zaman kendimizi sorgularken, yalan konuştuğumuzu fark ederiz, evet yine kendimize üstelik... çok hoşumuza gitmez yüreğin sorduğu sorular, akıl şiddetle karşı çıkar, olduğu halde olmadı der... işte bu anlar insanın delirmek üzere olduğu nadir anlardandır. kendi kendine öfkelenir, gerçekler canını acıtır, işine gelmez hiç birşey ve etrafta zarar verebileceği, canını yakabileceği tek şey kendisidir. bu yüzden bi kaç yumrukla başlar işe. acıdan zevk almaya başlarsa, yani aradığı buysa devam eder... sonrası morluklar...
kendisini sürekli geliştirmek isteyen kişidir. yaptıklarını sorgulayarak daha nasıl iyi yapabilirdim,daha iyi bir sonuç elde edebilmek için neler yapabilirdim şeklinde sorular sorarak benzer bir iş yaptığında daha iyi çözüm yolları bulabilecek bir kişidir. aksi taktirde gün kurtarmaktan öteye gidemez.
kişiliğinde ve eyleme geçirdiklerinde pürüzsüz olmak isteyen kişi davranışıdır.
ama kimse mükemmel ve kusursuz olamayacağı için zaman zaman kendini yıpratacak bir hale sokabilecektir bu davranış kişiyi.
insanın kendi üzerine fazla da gitmemesi lazım. planlamak, sonrasında tekrar gözden geçirmek ve yaşananlar sonrasında her şeyi yerli yerine koymak güzeldir ama bazen akışına bırakmak ve " boşver" demek de gerekir.
belki iyi niyetli bir şekilde yaptığımız. ama bu süreçte tarafsız olmayı beceremediğimiz kendimizle kurmaya çalıştığımız iletişim biçimi. pekçok insan kendini sorgulamayı ; kendini suçlama , kendine kötü özelliklerini hatırlatma gibi algılıyor. bunu da kapsayan bir süreç olduğu doğrudur. ama sadece bu değildir.
insan kendisini sorgularsa karşısında tanrısını bulur ve imana erer..zira daha önce kendisi hiçbir şeyken tanrısı onu yoktan var etmiştir...bir damla su iken o büyüyüp rabbine düşman kesilmiştir..bu büyük nankörlüktür...
..insan silkelenip kendine geldiğinde,
..iş işten geçmiş olmadan,
..yaratanı bulanlardan ve onun nurlu yoluna,
..girenlerden olmayı nasip eylesin..
kendini sorgularken bile dürüst olmayı beceremeyen insanlar da var mıdır merak etmiyor değilim hani. düşünsene olum ortamda bizden başka kimse yok lan biz bizeyiz bari bana karşı dürüst ol şiişşt kime diyom olum yaaa.
Abartmamak ve kendini suçlamamak şartı ile arada bir yapılması gerekendir.
Hayatınızdaki hatalar ve kaybettiklerinizin gözden geçirilmesi bazen zor olabilir ama kendinize karşı dürüst olduğunuz zaman çözüm üretmeniz daha kolay olur ve sonunda da mutlu olursunuz.
yaşanılanlardan sonra, yapılanların iyikötü taraflarının ne olduğuna karar verici, tek başınayken ve kimseyle konuşmadan kolayca yapılacak sağlama. ama, zorca taraflarıdır önemli olan. çünkü insan yanlışlarını bulunca, onlar(l)a yakalanınca ne yapacağını bilemiyor aynı zamanda. atsan atılmayanlarla, yeniden yaşayıp da düzeltilemeyeceklerle başbaşa kalıyor. kendini sorgulamaya başlamakla yerleşiyor ruha kırılganlıklar, istemsizlikler, güceniklikler. kişi kendine dönünce aynı zamanda kendine de küsüyor. ama nafile! çünkü, küssen de görmezden gelsen de sevsen de kabul etsen de onunla yaşamayı öğrensen de yaşananlar yaşanılmışlığıyla kalıyor her ne dersen de!