türk milletinin bir hastalığı vardır. kedi görünce dayanamazlar ve hemen havyanı korkutmaya, kovalamaya uğraşırlar. fakat bazı kediler bu duruma aldırmazlar. yerinden kımıldamazlar. o an acayip bir karizma yaratır kedi. oturup iki çift laf edesi gelir insanın.
hayatının sillesini yemiş artık hiç bişeyden etkilenmeyen ali rıza bey gibi olmuş kedidir. sanki size ben senin gibi kaç kişi gördüm yiğen boşuna uğraşıyon der.
sonra da gidip olayı kahvede arkadaşlarına ballandıra ballandıra anlatan kedinin karizmasıdır. bizim sokakta var böyle bir kedi, ne zaman görsem yüzünde yara izleri var, adını scarface koydum. bizim buraların raconu ondan sorulur.
iyi kedidir.
asıl topun önde giden modeli sen pışt dedikçe iki adım kaçıp dönüp sana mal mal bakan kedidir. illa metre mere kovalayacaksın şerefsizi.
neden kovalıyorsun kardeşim derseniz, apartmanın girişini pireler sardı bilader.
o değil de bahçede rottweiler var, hayvanı nasıl mülayim yetiştirdiysem kediler köpeğe de aldırmıyorlar.
Bir insan bir şeyden korkuyorsa bakışlarını o şeye kilitler. Ve kediler de her canlı gibi gözünüzü ona diktiğinizde bunu bir saldırı olarak algılar. Tıpkı sokakta gözünü size diken birini tehditkar algıladığınız gibi.
uzun süre göz teması kurmaya çalışın gözünü ilk kaçıran yenilmiş sayılır. sinir bozacak kadar uzun süre gözlerini kaçırmaz bu hayvanlar.
-bööööeeeeehhh..
+ne var lan göt?
-pardon abi şey ee kusura bakma ben şaka diye şey ettiydim.
+bitti mi?
-e evet bitti.
+iyi siktir git kaybol şimdi.
-....
+yürü git lan.
-....
+bak hala duruyo bak bak şuna bak te allam ya.
2008 yılının eylül gecesiydi. ben florya sahilinde denize bakıp kafa dağıtırken, birden yağmur çiselemeye başladı. yağmur bir süre sonra etkisini arttırıp bardaktan boşalırcasına yağmaya başladı. ben ayağa kalkıp yavaş yavaş yürüyüp taksi aramaya koyulurken, arkama bir kedi takıldığın hissettim. 500 metre beni takip etti. ben korkmaya başladım. adımlarımı hızlandırdım. arkama baktığımda kedinin bana doğru koştuğunu gördüm. o anda öyle bir depar attım ki korkudan, süreyya ayhan bile bana yetişemezdi. çevrede yüzünü görmediğim insanların gülme sesleri geliyordu. ne yaparsınız 194 cm lik bir adamı taş çatlasa 20 cm boyundaki bir kedinin kovalaması komik bir görüntüydü. ben burada korkak adam olurken, o kedi bir devi kovalayarak karizmasını yapmakla meşguldü. ardıma bakmadan taksiye binip eve gitmiştim. taksiciye, abi beni kedi kovaladı. diyince, benim dev gibi cüssemle kedinin beni sahilde nasıl kovaladığını zihninde canlandırarak, arabasını sağa çekip aşağıya inerek 5 dakika boyunca gülmüştü. sonra yol boyunca gülerek, beni eve kadar götürdü.