sevilmediğini ve istenmediğini anlamayan insanların en büyük ve sizi en sinirlendiren yanılgısıdır. o kişinin, hayatınızda en nefret ettiğiniz huylara sahip olması, sinirinizi arttırır. yaptığı çirkinlikleri görmeyecek kadar da kördür.
3 yaşındaki çocuğu kandırmaktan daha kolaydır AMA
kadınları kandırırken hep birşeyler ters gider yada içimizde bir ukte kalır nedense kadınların tek taraflı düşünebilme yeteneği çok iyidir.
harika bir şey.. yani uyuşturucu, alkol vb.. şeyler kullanmaktansa bunu yaparak kendinizi çürütebilirsiniz.. o kadar güzel!.. yapmamak için bir nedeniniz yoksa ve bir maddeye bağımlı yaşamaktan korkuyorsanız eğer işte sizin çıkış yolunuz bu!
hayata bir yerden tutunabilmek icin,devam edip ayakta kalabilmek icin kucuk yalanlarla bir nebze hayata renk getirmeye calısmak sonrasında bunlara inanmak gittikce gerceklerden ve onlarla yuzlesmekten kacmak, sonu hayalkırıklıgı ve daha buyuk ve icinden cıkılmaz bir bosluk, hos sonunda ki bosluga ve hiclige katlanabilecek bunyeler icin karsındakileri kandırmakdan daha kolay bir yoldur kendini kandırmak o ayrı mevzu.
çok çeşitli yaşam alanlarında uyguladığımız ego ferahlatıcısı. misal;
''felsefe tarihine yönelmeden, düşünce tarihine yönelmeden son zamanda adı filozofa çıkmış üç beş kişinin kitabını okuyarak felsefe yaptığını sanmak kendini kandırmaktan başka anlam taşımaz.'' *
kendini bir böşluğun merkezinde bulursun yanlızsın, üşüyorsun ve ordan çıkma iç güdüsü, düşüncesinden başka aklında hiç bir şey yok. etrafına bakarsın tutunacak bir şey arar gözlerin, bulamazsın belki ya da bulduğun ip'e tam kavrayıp yarısına gelmişken kopar birden ve gene düşersin karanlık yere. ceplerini yoklarsın birşeyler olmalı geçmişten kalmış, seni ordan çıkarmasa bile orada olduğunu unutturucak bir ilaç belki, sadece yaşıyorsun en dipte ve ne yaptığının farkında olarak ama kontrol sende değil.
en büyük hatadır. egonuzu tatmin edersiniz, gülücükler saçarsınız, yalanlar söylersiniz ama nafile. aciz görünmemeye çalışarak en büyük aciz olduğunuzu kabullenirsiniz aslında.
mutluymuş gibi gözükmek hep. hatta mutlu olduğuna kendini bile inandırmak. sonra bir an durup düşünmek aslında hayatının ne kadar boş olduğunu hatırlamak. güvenebileceği kimsesinin olmadığını hatırlamak. ve ardından gözyaşlarına boğulmak.
çok da zordur zira kandırdığınız kişi kendinizsinizdir. insanın kendine yalan söyleyip sonra bu yalana inanması gerçekten akrobasi gerektirir. bir yanda sağduyunuz, bir yanda siz. ama işin pis tarafı diğer taraftaki "siz" de sağduyu sahibidir. yani teoride imkansız, pratikte zor da olsa mümkün olan eylemdir. sonucu kısa vadede mutluluk, orta vadede karamsarlık, uzun vadede pişmanlıktır.
alışkanlık haline gelmesi durumunda insanı en kötü madde bağımlısından bile daha beter konuma düşüren özellik.
insan hayatının her evresinde ister istemez uygular bu yöntetimi.zaman zaman günü kurtarmak adına bazense vicdanını rahatlamak için.kendi yalanına kanan bu insanlar ilerde büyük çıkmazlar yaratacak şekilde hareket ettiklerin farkında bile değildirler.özünü yitirirler,yalnız kalırlar ve düşünemez hale gelirler.