gerçeklerle yüzleşmekten yorulmuş kişinin daha fazla ruhunu yıpratmaması için yaptığı savunma mekanizmasıdır. tutunacak bir dalı kalmamıştır artık ve çıkış kapısını kendine yalan söylerek aralamaktadır...
ne kadar çok sevse de artık sevmiyorum diyecek olduğu için
sevilen kişiye köpek gibi sevdiğini artık belli etmeyecek olduğu için
ondan nefret ediyormuş tarzı düşüncelerle kendini kandırdığı için
kendini kandırdığını bildiği halde genede kandıracak olduğu için
bu insan yalan söylecektir. her ne kadar yalanı sevmese de...
şizofren olmadan önce durması ve tedavi olması yararlı adamdır. o kadar çok yalan söyler ve bunlara öylesine inanır ki gerçekten kendine gelmezse sonu iç acıcı olmayacak kişi. acımaktan vazgeçip etrafından kaçın kişisi. gerçeklikle bağını kaybetmiş insan.
dış sesle iç sesin konuşmasıdır. iç ses her zaman daha mantıklıdır, fakat dış sesin üzerinde toplumsal baskılar, ilkel duygular, takdir edilme isteği gibi dürtüler yüzünden kendiyle bir türlü anlaşamaz. rahatlamak için yazılmış bir yazıdır.
ben - ben yalan söylemem.
kendim- inansam mı acaba?
ben - tabi ki inanacaksın. hem bana inanmayacaksın da kime inanacaksın.
kendim- kendime.
ben - peki sen hiç yalan söylemedin mi?
kendim- söyledim bir kaç kez. ama bu bundan sonra söyleyeceğim ya da söylemeyeceğim anlamına gelmez.
ben - sen bir iddia da bulunacak kadar cesareti bile gösteremiyorsun. ben söylemem diyorum, politika yapmıyorum.
ben - senin kendine güvenin yok. bir cümleyi dile getirmekten acizsin, yada yalan söylemeye meyiilli birisin.
kendim- yalan söylemeye meyilli biri olsam sen gibi büyük bir söz ederek başlayabilirdim cümleme. mesela yalan söylemem diyebilirdim bir hamlede.
ben - sen şimdi bana yalancı mı diyorsun, aksini kanıtlamadan beni böyle nasıl itham edersin.
kendim- yalancı demedim, büyük sözleri rahatlıkla söyleyebiliyorsun. belki ahmak, belki cahil, belki kendine aşırı özgüvendir bu. senin yerinde olmak isteyen çok insan vardır.
ben- süslü kelimlerin içerisine hakaretler yerleştirip gururumu okşuyorsun. bir insan neden ahmak olmak istesin?
kendim - süslü kelimeler içerisinden kendine kötü çıkarımlar yapmayı bırakmalısın.
ben - pekala. yalan söylememeyi iddia etmek bana yalan söylemediğimi hatırlatıyor. açıkçası bunu tekrarlamak zamanla buna inanmaya yol açıyor. gün geliyor başkası tarafında söylenmiş bir cümle gibi algılanıp, buna sıkı sıkıya bağlanmama yol açıyor. yani amaç senin dediğin gibi büyük konuşmak veya kendine özgüven değil yalan söylememe yolunda atılmış büyük bir adımdır.
kendim - dürüstlüğünle beni şaşırtıyorsun. senden beklenmeyecek bir olgunlukta takdire şayan bir davranış. şimdi beni yalan söylememe çabasında bulunmamakla mı suçlayacaksın. buna sakın girişme derim. yalan söylememek bir çaba gerektirmez zira güzel bir yalan söylemek başlı başına bir maharettir.
ben- hayır sana bu suçlamayı yapmak aklımdan geçmemişti. fakat son cümlene katılmamak elde değil. kolay olan varken neden zoru seçeriz. hatta hayatta güzel olan şeyler hep günah, sakıncalı ve de yapılması zorken neden zora eğilimliyiz.
kendim - yasaklar, ulaşılmayana ulaşmak hissi, merak, kıskançlık, iz bırakma hastalığı insanoğlunu hep cezbetmiş kendini aşmasına yardımcı olmuştur. bir kuşu neden kıskanır insan, neden onun gibi olmak ister, neden onun hissettiğini merak eder de dev metal yığınını uçuracak kadar bir çılgınlığa girişir.
ben - aşağıladığın bu çabamızı harekete geçiren bahsettiğin ilkel duygularımız değil, dünyayı daha güzele dönüştürme çabamızdır.
kendim -söylediklerine kendinin bile inandığını zannetmiyorum. seni kendimle baş başa bırakıyorum.
fark ettiğinden çok daha fazla zarar verir insanlara. işin kötüsü bunun farkında olmaları ama çaresizlikten bu yalana bile inanmaları. sonu asla iyi bitmez bu insanların.
Kimileri için savunma mekanizmasıdır kendini kandırmak. Kişi Dogru olmadığını bildiği halde, aksini düşünmek mutlu hissettirdiginden kendini kandırma yolunu seçer. Zamanla o kabullenmedigi fikre alışır ve vazgeçer bu oyundan.
kısa süreli acıları atlatmak için kişinin kendi başına tasarladığı bir savunma mekanizmasıdır.
uzun vadede ise bu kişi hayatın gerçekleriyle asla kazanamayacağı bir savaşa girmiştir.
bu savaşta tek silahı düşleridir ancak düşlerinde bir ordu kursa da kimseyi ikna edip katamaz yanına. nihayetinde ise kaçtığı gerçekler büyürken o kendini kandırmaya devam edecek kendisini yine kendi silahıyla vurmuş olacaktır.
Spor salonlarında çok karşılaştığımız insan tipidir. Biraz yük kaldırır ve aynanın karşına geçip yumurta kadar olan kaslarını sıkar bu tipler ve gurur duyar(tamam kardeş eskisine nazaran geliştin gurur duy) yada dişi görünce hemen şekli değişir dehşet kasılır sanki dünyayı iteleyecek.