kendini ilişki uzmanı sanmak

entry4 galeri0
    1.
  1. her şeye burnunu sokup batıran kadınların ortak özelliği.
    0 ...
  2. 2.
  3. her şeye burnunu sokup batıran erkeklerin ortak özelliği.
    1 ...
  4. 3.
  5. herşeye burnumu sokmadan batırdığım özelliğim.
    2 ...
  6. 4.
  7. garip bir psikolojinin ürünüdür.

    geçenlerde çok sevdiğim bir arkadaşımın ayrıldığı sevgilisi ile sabaha karşı bilmemkaçta azıcık muhabbet ettik. "özledim sizleri de" diyordu. iki yıl kadar önceydi, ankara'ya gitmiştim birkaç günlüğüne ve o zaman tanışmıştık. önce bizim haytadan bahsetmenin doğru olacağına inanıyorum. arkadaş toplantılarımıza sonradan katılıp kan-ter içince "abi arkadaşı evine bırakıp geldim" diyebilen ve 15 dakikalık mesafedeki eve bırakıp gelmesinin neden 2 saatten fazla sürdüğünü sorunca da "rahatladım başgan yaa" diyebilen bir haytadır bizimkisi.

    ankara'ya gittiğimde sevgili edinmişti kendisine ve gözlemlediğim kadarıyla gözlerinin içiyle gülebilen birisini bulmuştu kendisine. bilmiyorum belki de daha önce bana "kadınlar bana sırf sana yakınım diye bu kadar iyi davranıyor" dediği içindir görür görmez dedim ki "aha bizim haytayı adam edecek kadın bu" ve sonra ankara'da kaldığım süre zarfında bolcana gezdik, tozduk, şenliklere kaçak girdik, içtik, içtik, çiköfte ile kahvaltı yaptık, paramız kalmayınca skol bira aldık. bir şeyler paylaştık işte kendimizce. ayrılmaları biraz olaylı olmuştu bizimkiyle. biraz konuştuk "haklısın" dedi durdu söylediğim her neyse...

    aradan iki gün geçmedi ki dayımın oğlu ile konuştuk. boşanma kararımdan girdik, evliliğine geldik. ki ne zaman konuşsak bir şekilde konumuz adamın evliliğine geliyor. "aman abi" diyerek sıralıyorum hep gözlemlerimi. belinay adında bir kızı ve tuğra adında bir oğlu var. sancılı bir evlilik süreci yaşıyor. ama bitirmemek için çok ciddi ve en az iki tane nedenleri var görünürde.

    aynı gündü pek sevdiğim ve hayatımda sıkıntılı pek çok zamanda muhabbetini esirgemeyen bir arkadaşım erkek arkadaşı ile arasındaki bir meseleyi açıyor, "acaba yanlış mı yaptım" diyor... konuşuyoruz, kıskançlığın mantıklı nedenlere dayansa dahi en çok kişinin kendisine zarar verdiğini söylüyorum "haklısın" diyor. muhasebe yapmasını ve bunu bütün ikili ilişkilerinde gözetmesini salık veriyorum. "eğer ki bir şeyi yaptığında mutsuz olacağını öngörüyorsan yapmamalısın" diyorum, "doğru" diye cevap veriyor. ama biliyorum yarın olsun gene aynı şekilde tepkiyecek karşısındakine. değişmez çünkü alışkanlıklarımız da kolayına, kendimden bilirim.

    tam bu ilişkiler çıkmazında "kuzenim" diyorum(aslında çokça kuzenim var ama böyle dediğimde aklıma gelen bi tanesidir hep). "o ne alemde ki" diye düşünürken geçen gün de o sürtüyor "abi oralarda mısın" diyerek sokuluyor. derdini anlatıyor "duvarları yıkmak" diyorum "insanı özgür kılacak yegâne şeydir" ikili ilişkiler için. kültür, inanç, sosyal edinilmişlikler vesaire. "ulem" diyor "benim de hissettiğim tam olarak böyle bir hâldi" diye ekliyor. benzer duygu ve düşünce yapısında olduğumuzdan çekinmeden kendim için geçerli olanı ona da söylüyorum "bir şey olacaksa bize rağmen olur ve fakat olmayacaksa da bize rağmen olmaz" diyorum. anlıyor, "ramazan olmasaydı içerdik" diyor, "ramazanda da içerdik" diyorum, "aman abi dur şimdi" diyor ve ekliyor "bir kere de yakın zamanlarda, benzer şeyler yaşamayalım amınekoyim" diye "aynı deliğe işemişliğimiz var" diyorum, gülüyor...

    velhasılı kişiye kendisini aynı zamanda garip hissettirebilecek bir durumdur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük