küçükken anne babanın, çocuğu konuşurken veya bir şeyler hakkında soru sorarken susturması veya azarlaması gibi nedenlerdir.
türk aile yapısında nedense böyle bi bok var. ilerde anne olduğumda çocuğum, saçma da olsa bi konu hakkında fikir belirtirken "şşt! sus bakiim sen. sen ne anlarsın bücür? kes sesini. hadeee hade bakiim odana sen büyüklerin lafına karışma" demeyeceğim. and içiyorum hatta. kime sus diyorsun lan sen? susmuyorum. benden önce doğmuş diye benden mantıklı konuşuyor sanki herkes. saçmalığa bak.
bazılarının da ters teper. kendini ifade etmesi kısıtlanan çocuk çirkefleşir. diline vurur. konuştukça konuşur. yanlış anlaşılma korkusu oluşur. geveze olur. çocukken her seferinde susturulan ve diyeceği içinde kalmış insanda, ilerde bir konuyu anlatırken çok öncesinden anlatma ve kendini doğru şekilde ifade etme takıntısı başgösterir.
diyeceğim şu ki; kendini ifade etmekte zorlanmanın en büyük sebebi çocuklukta yaşanan ortama ve büyüklerin saçma hareketlerine bağlıdır.
başka nedenler de olabilir. küçükken sürekli olarak taciz edilen, tecavüze uğramış, tehdit edilen insanlar da ne yazık ki ilerleyen zamanlarda kendilerini ifade etmekte ve toplum içine karışıp iletişim kurmakta zorlanırlar. hatta psikolojik destek alabilirler bu konuda.
büyüklere saygı küçüklere sevgi duyma olayı kadar saçma ve bok bi olay görmedim. niye abi? neden benden önce doğmuş diye birisine karşılıksızca saygı duyayım? saygı kazanılacak bir harekettir. bedavadan niye saygı duyayım?
benden büyüklere sevgim sonsuzdur ama anne babam da olsa bana saygı duyduğu kadar saygı duyarım. çocuğum olursa da böyle olacak. böyle bi bencillik görmedim ben yemin ederim.
insanın kendisi olamaması..
ileri sürdüğü görüşlerin insanlar tarafından benimsenmemesi ve anlayışla karşılanmaması..
yaptığı hataların gözüne gözüne sokulması ve sindirilmesi..
başkalarının düşüncelerinde kendi hayatının şekillenmesi..
hayat tarzının insanlar tarafından oluşturulması ve buna ses çıkaramaması..
düşüncelerin çok saçma denilerek özgür düşüncesini bir daha yansıtamamsı....
eğitim düzeyi, kelime dağarcığının yeterli olmaması...
Konuşurken her daim sakin olmak ve nefes kontrolüyle çözülebilecek olaydır.
Kitap okumakla alakası olmadığını kendimden biliyorum.Çünkü ifade edicek kelimeyi değil doğru kelimeleri seçememekten kaynaklanan bir durum.Zamanla geçer.Çekingen yapılı kişilerde sık görülür bol bol sosyal ortamlarda konuşmalarını tavsiye ederim.
Bu ifade edememe nedenide şudur.Bir şey anlatmak istersiniz ama karşınızdaki kişinin anlayış kapasitesine ve yanlış bir anlam çıkarmamasına dikkat edersiniz bu sebeple de konuşurken aklınıza o olayı anlatırken kullanabileceğiniz birden fazla kelime gelir hangisini kullanmam daha doğru olur diye düşünürken(ki bu otomatik bişeydir oturup hangisi daha iyi diye düşünmez kimse.Saniyelerle gerçekleşen bir otokontrol olayıdır bu.) dışarıya sanki ne diyeceğinizi bilmiyormuş gibi bir izlenim verirsiniz.Bunu anlamanın en kolay yolu karşınızdakinin konuşurken ne sıklıkla geçirtirme sözcükleri kullandığına bakmanızdır.
Misalen şimdi,ee,falan filan,Yani,hmm şeklindeki ifadeler bunlara örnek verilebilir.
Kişilerin zamanla özgüven sahibi olması ve konuşmalarında -özellikle nefes konusunda- biraz daha dikkatli olmasıyla atlatabileceği bir sorundur.