Gabriel García Marquez bir insan bir yerin insanı, oraya ait olabilmesi için orada ölüleri olmalı demiş. Memleketim bana uzak hem mecazen hem madden. insanların yere göğe çıkartamadıkları istanbul’da öyle. istanbul’da ölmek istemiyorum. Atatürk’ün Ankarası da yok artık. Füruzan öykü kitabında monden diye bahseder Ankara için. Artık Ankara, saçma sapan müzikleri ile kaba saba insanları ile soğuk ruhsuz insanları ile anılır oldu.
Aitliğin şehrin yapısıyla ruhuyla bir alakası var. Sanırım insanların uzaklığı, yakınlığıyla da ilgili. Hayatın yeknesaklığı, hedeflere ulaşmamanın saçmalığı ile ilgili. Ve belki de varolmanın gereksizliğinde gizli her şey. insanların sahtekarlığı, yüzlerine taktığı maske, sahneye alıp seni alkışlamaları. Hep kendi eğlenceleri.