kendini florence nightingale sanan tirt hemsireler

entry1 galeri0
    ?.
  1. son zamanlarda sayıları hızla artmaktadır bunların. öyle bir havalar, bir kasılmalar ki sormayın. gidersiniz yanına, sorarsınız ; 'doktor x'i nerede bulabilirim' diye, 'odasına bak!' der fütursuzca. lan dangalak, gerizekalı mıyız biz? odasında olsa neden gelip senin meymenetsiz suratına bakayım?

    bir hasta gelir, çocuğun kolu kırılmış, belli. acılar içinde oradan oraya atıyor kendisini. odasından izbandut gibi çıkar bu dangalak, 'reçeten yoksa hiç gelme' der. yahu armut kadın, bak sinirimden kendimi sikecem şimdi, muayene olmayan insanda reçetenin ne işi var ulan? bunu bilmiyorsun madem, ne diye kasılıyosun oturduğun o süngerleri fışkırmış dönen koltukta?

    doktoru güç bela bulursun, muayeneni olursun, o kadına gitmen gerekir tekrar, mühürleyecektir. odaya girersin, 'odaya ne giriyosun sen' diye sorar. yahu güzel ablam, canım ablam, kafamızı soktuğumuz camı kapatmışsınız ya, kapının altından mı atayım kağıtlarımı? zorla dışarıya çıkarır, söylediklerini dinlemez. camı açar, kendinden en az 30 santim kısa cama kafanı sokmak için gollum gibi büzülürsün, mühürler, önüne atar. neden atıyorsun teyzecim, ne kötülüğümü gördün? versen almayacak mıyım ben onu?

    o sırada kolu kırılmış çocuk gelir, hala acıyla bağırmaktadır, 'inletme len hastaneyi, bir sen mi hastasın burda' der. ulan*, nerden baksan 4 yaşında çocuk. ne bilsin, dengesiz! annesi zaten kafayı yemiş gibi sağa sola koşturuyor, çocuğuna haksız yere bağırıldığı için sinirlenir. tepki gösterir, ama durmaz ki bizim izbandut. bülent ersoy sanki mnakoyim. höykürür kadına, kadın çaresiz, eğer kafasını önüne çocuğunu susturmaya çalışır.

    etrafta bundan bir sürü vardır üstelik. 5 hemşireden 3'ü bu manyak gibi davranmaktadır. sinirlenirsin insanların ne oldum deliliğine, bir sigara yakarsın kapının önüne çıkıp. izbandut çıkar aniden, 'napıyorsun sen burda, gerizekalı' der. bak gerizekalı diyor, bana diyor. ya sabır çeker, anlatırsın meramını. 'burası sağlık ocağı, sigara içilir miymiş lan burda' der, sigara içilen yerin kapı önü olduğunun da farkında değildir manyak.

    içeriye girer, sen yere atmış olduğun sigarayı ayağınla bir sağa bir sola çevirirken. içeride unuttuğun bir kağıdı almak için tekrar girersin. doktorun odasına girersin, aynı izbandut orada. elleri önünde sıkıca bağlı, başı önünde, doktordan fırça yiyor. çıt bile çıkaramıyor zavallı. azarı bittiği zaman başı önünde gerisin geriye dışarıya çıkar. bu arada sen de evraklarını almışsındır.

    kapıdan çıkarken bir ses duyarsın, 'ağzına sıçtımının doktoru, kendini bi bok sanıyo' kafanı çevirirsin, az önce kedi gibi mırmır yapan izbandut aslan kesilmiştir.

    yavaşça kapıya yönelirsin, o sırada izbandutun bir sigara yaktığını göz ucuyla görürsün. hem de bir sağlık ocağı içerisinde.

    acırsın onlara. ama onların bu kendini beğenmiş tavırlarıyla muhatap olan vatandaşa daha fazla acırsın, sabır dilersin. o, sigarasından derin bir nefes çekmektedir o sıralarda.

    (bkz: based on a true story)

    edit: teyzem sözlükte yazarmış meğer. saygılar, sevgiler. görüşelim bilahare.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük