çağdaşlaşma sürecini ve bunun içerisindeki yazarları sürekli olarak din düşmanı olarak görmekle, avrupalılaşmanın kültür yozlaşması olması arasında büyük fark var.
ki eğer tüm gelişmeleri kültür yozlaşması olarak görürsek, eğer avrupalılaşma bizim inançlarımızın ve kültürümüzün yozlaşması ise, her değişim kültürel yozlaşma ise bizim türk milleti olarak ortada kültürümüzün kalmaması gerekirdi. mesela şurdan ele alalım, türkler ortaasyadan çıktıklarında hayvan kürkleri onlara daha pratik geldiği için sadece hayvan kürkleri deri eşyalar giyerlerdi. pek rahat değildi bunlar fakat ata binen sürekli savaşan bir milletin, ipeklerle vs. de pek işi olmuyordu. ne zamanki türkler araplarla tanıştılar, bozkırlardan çöllere doğru akınlar yapmaya başladılar, islamla iranlılarla tanıştılar, dolayısıyla giyimleri değişti. artık çin üzerinden ipeği getirip araplara satıyorlardı, o yolları koruyorlardı, doğal olarak ipek-kumaş giymeye başladılar. daha rahat yaşamaya başladılar çünkü islamla tanışınca türklerin en büyük artısı yerleşik yaşam düzenine dinlerinden dolayı ayak uydurabilmeleriydi. önceki dini inanışları pek de yerleşik yaşama geçiremiyordu türkleri...
türkler müslüman oldu, kadınların hayatlarındaki yeri geriledi, ancak giyim kuşamları ve yaşam stilleri değişti. şimdi işin can alıcı noktası devrine göre bu hareket "çağdaşlaşma" idi. sosyal yaşamda arap yaşamstili benimsense de çağına göre çağdaşlaşmadır bu. çünkü ortaçağda ortaya çıkan teknolojik gelişmeler vs. ile sanayinin ve ortaçağın sonunun temelleri atılmaya başlanmıştı, göçebe yaşamstili yok olmak üzereydi. üstelik kadınların sosyal hayatta ve devlet düzeninde söz sahibi olması çağına göre pek de mantıklı bir durum değildi. kadınlar zaafiyet unsuru olarak görülüyordu ve onların duygusal yapıları o çağda devlet yönetiminde sosyal hayatta pek de yer bulabilecek cinsten değildi, etrafta sürekli savaşlar katliamlar bulunurken... türkler bu nedenle çağdaşlaştılar o yaşam stili ile...
şimdi aradan yüzyıllar geçti, doğudan batıya doğru bakışımız, ortaasyadan ortadoğuya gelişimiz artık da avrupaya yönelmiş durumda. hala karapeçe giyenlerimiz oluyor ve bilmiyorum bu havalarda nasıl rahat ediyorlar onlarla. ben şahsen takunyakla değil de batılı işi olan parmak arası terliklerle, spor ayakkabılarla rahat ediyorum. giyim kuşam bir örnek, sosyal hayatımda avrupalıların yaşamstili, görmek istediğimiz zengin güçlü demokratik türkiye için en mantıklı çözüm yolu olarak görülüyor, görüyorum daha doğrusu. ancak çağ gerçekten çok değişti, avrupalılaşacağız diye kimsenin inancından vazgeçmesi gerekmiyor. çünkü artık insanların inancı kişisel bir olgu olarak görmesi gerek. toplumun dini inancı olmaz, bireyin olur.
ki çağdaş olduğunu iddia edip birinin dini inancına laf ediliyorsa, zaten çağın gereksinimlerinden yoksun olunduğu ortaya çıkmalı. dediğim gibi "çağdaş" birey, dini inancın bireysel olduğunu algılamalı.
hem sonra başlığa yöneltilen ilk entryde, türkün yanındaki kadınların avrupalı ve amerikalı gibi vs. göründüğü, onların da namussuz olduğu söyleniyor, eğer bir insan çağdaş değilse, has türkse türk olduğunu iddia ediyorsa, yanındaki kadın arap gibi değil, hani tarkan filmlerinde olan türk kızları var ya, onlar gibi görünmeli, o da avrupalı ve amerikalıdan daha açık seçik giyiniyor.
üstelik yine belirtiyorum, zamanında türkler müslümanlığı seçerken, iran kültürünü ve arap kültürünü kendine yontarken çağına uygun hareket ediyordu, daha sonra bizans kültürünü kendine yontarken de çağına uygun hareket ediyordu, şimdi de batılıların kültürüne, demokrasisine, laikliğine özenirken çağımıza uygun hareket ediyoruz. her zamanda kendimize yontuyoruz kültürü olduğu gibi kopyala yapıştır alan yok, o yüzden endişeye de yer yok.
ancak çağdaş olmayı hala 670 yılında olması gerektiği gibi zanneden bireylere inanın ne diyeceğimi bilmiyorum. ben de müslümanım, hz. muhammed benim de efendim ama hala hz. muhammed'in çağında yaşamaya çalışmak ne derece mantıklı? mesela adamın zamanında diş macunu diş fırçası vs. yoktu misvak kullanıyordu adam. şimdi benim dişetlerimi sağlıklı tutan tek maddeyi sensodyne'i bırakıp misvak mı kullanayım? ama işin acı yani sünnet diye kullanan tarikatçılar gördüm çevremde, ya nasıl bir sünnet bu? sünnet olsa olsa dişini fırçalamak sünnet olur misvak kullanmak değil, hz. muhammed'in zamanında diş macunu diş fırçası olsaydı, misvak kullanmazdı.
Bazı kavramlar vardır ki tek başına bireysel bir özellik olarak bir anlam ifade etmez. Bireyin tek başına çağdaş , demokrat , eşitlikçi ve özgürlükçü olması imkansızdır. Bu gibi evrenselliğe sahip kavramlar bir davranış biçimi olarak tüm toplumca benimsendiği takdirde bir anlam kazanır. Örneğin :
Murtaza çok çağdaş bir insan. Evinde çöpünü yere atmaz ama sokakta balgamını ve sümüğünü her yere atar.
Murtaza çok demokrat bir insan . Söyleyeceklerini onaylayanları dinler onaylamayan eleştirmenleri ise kurşuna dizer.
Murtaza çok eşitlikçi bir insan . Kazancının yarısını kendi müritlerine dağıtmaktan haz alır ancak etki altına alamadıklarına zırnık koklatmaz , üstüne hepsini soyup soğana çevirmekten hoşlanır.
Murtaza çok özgürlükçü bir insan . Beslenme ve barınma sorunu çözmüştür ya artık geriye kendi saplantıları olan din ve milliyetçilik kalmıştır. Ha ters laf etmeyin 301. maddeden de özgürlüğünüzü elinizden alıverir.
Yahu şu murtaza ne çağdaş bir insan , kıymetini bilemediniz gitti!*
Tanım : Gerçekten çağdaş , özgürlükçü , eşitlikçi ve demokrat sosyalistler tarafından üçkağıtçılıkları her daim ayyuka çıkarılan yazarlardır.
kendinin cagdas oldugunu sanmayip gercekten oyle oldugunu bilen bi yazar basliktan kendine pay cikarmaz. ama sanmakla bilmek arasindaki farkin ne oldugunu anlamamissa yazar gercekten sike surulecek akli yoktur.
kendine bok atilan muhafazakar insanlari da muhafazakar diye yeren yazarlardir, muhafazarlarligin ne demek oldugunu asla anlamayan yazarlardir, oyleyse kucuk bi tanimi da esirgemeyelim kendilerinden, muhafazakar sahip olduklari degerlere bagli demektir, yani nedir bu degerler, orf adet, gelenek, gorenek, inanc vs. sen bunlarin degismesi karsiti biri olup yaptigin ise de cagdaslik diyorsan sikerim ben oyle cagdasligi( bu kufurle de muhafazakar olmadigim anlasilsin, sayet onlar edebe mugayir davranislar sergilemez) ayrica bush da cagdas(mis), deniz baykal da cagdas(mis), ve istiklal marsimimizin yuce sairi de muhafazakardi.
medeniyet dedigin acmaksa bedeni, desene hayvalar bizden de medeni.
bir insan çağdaşsa siyasi görüşünü asla belli etmez, siyasi sebeblerden dolayı tartışmaz, ama burada görüyoruz ki, çağdaşlığı akp düşmanlığı sananlar var, kusura bakmayın size çağdaşlığı soksak girmez.
avrupalilasmaya karsitligin inanc, kultur yozlasmasindan kaynaklandigini anlamamis yazarlardir, ayrica elestiriye de tahammulleri olmayan yazarlardir, konuyu saptirma, kivirma konusunda da ustlerine yoktur, galiba asena da kendilerindendir.
bir cümle ile bütün amerikalı ve avrupalı kadınları namussuz ilan etmeyen kişilerdir.
katolikler vardır, senin müslümanından 50 kat daha namusuna düşkün ve namusu bir kaç bez parçasının koruyamayacağını bilen insanlar. hem kimseyi inancı yüzünden yargılayan yobaz diyen yok, insanlar inançlarını her tarafa sokmasalar hala laikliği islam düşmanı bir din olarak algılamasalar, sorun kalmaz.
yaygın tabirle "fildişi kulelerinde yaşayıp" kendinden ve kendi gibi düşünenlerden başka herkesin IQsunun sıfır olduğunu zanneden tipsiz kişiliksiz millete hiçbir faydası olmayan yaratıklar.
basbakani muhafazakar sanip tum muhafazakarlara bok atan yazarlardir. ozgurluk bilmem ne mavralari atip baska insanlarin ozgurlune saygi gostermeyen yazarlardir ayrica.
amerikalı ya da avruplı kadını , gavur amı gibi yanıyo lafındaki gibi küçültücü olarak kullanan tipten hallice olandır.hele bi de , bu tipin küfür olarak kullandığı abd'nin götünü yalayanbi başbakana sahip olmasına rağmen ısrarla hayallerde yaşayıp ona buna bok attığı düşünülürse ,o tipe kıyasla durumu çok çok iyi olan yazardır..
cagdas oldugunu idda edip inanci yuzunden baska insanlari gerici, yobaz, orumcek kafali olarak tanimlayan yazarlardir. bi de turk olduklarini idda ederler ama yanlarindaki kadinlarin ve kendilerinin amerikali ve avrupalidan farklari yoktur, namus anlayisi da onlar gibidir.