Benim bu. Kılıçlara, yaylara olan hayranlığım -bunun için okçu oldum - mektup yazmayı almayı seviyorum, daha yakına gelirsek daktilo, pikap, gramafon tarzı şeylere hastayım.
Şimdiki teknolojiyi sevmiyorum, bazıları dışında tabiki. Ama olmazsa olmaz değil hiçbiri. Doğada olmak istiyorum, her yer yemyeşil olsa biz yaşasak doğanın içinde olmasa şu tv'lere falan.
vay amına koyim bir kişi de kendini bu çağa ait hissetsin lan. farklılıktan, zirvedeki yalnızlıktan öleceksiniz olm.
ben değilim bak. ben kendimi, baya baya bu çağa ait hissediyorum. neden? çünkü düzüm. neden? çünkü sizin gibi farklı değilim.
ben doğal gazı seviyorum aga, üstünde mışıl mışıl uyunan komfort yatakları seviyorum. interneti seviyorum. avlanmakla, soğukta mağara aramakla uğraşamam. hızlı arabaları seviyorum, topuklu ayakkabıları, viktorya sikrıtlı taş gibi hatunları ayıklamayı seviyorum.
ben bu çağın adamıyım arkadaşlar, kusura bakmıyorsunuz di mi? hatta şöyle söyleyeyim ben de bu çağdan başkasında yaşayamazmışım. hadi bakalım ne diceksin buna?
tam da çağında yaşayan adamların başka bir çağda yaşama istekleri ile sitem etme durumudur. lakin bu çağda yaşayan ve bugün ki; düşünce tarzı ile geçmiş çağlarda yaşamak isteyenlere böyle bir fuırsat verilmemesinin ne kadar doğru bir karar olduğu da apaçıktır. ulan bu çağı bok ettiğimiz gibi geçmiş çağlarda yaşayıp onları da bok etseydik tövbe bu çağa gelemezdik. şükürler olsun ki atalarımız aklı başında adamlarmış...
Yabancılaşma kavramının işaret ettiğidir, onun sonucudur.
Dünyaya, yapıp ettiklerine bin türlü ilişkiye siyasi oyunlara sözde medenileşen dünyanın berbat haline, insanlar için üretilen teknolojinin ve bilimin yine insanı katletmesine anlam veremediğin bir dünyaya ait hissetmemektir.
Çocukluğunda sık çevre ve adres değiştiren insanların da yakalandığı sendrom bu değişikliklerden sadece bir veya bir kaçı hatıralarında güzel yer etmiş diğerleri etmemiş ise.