içinde olduğum durumdur. Hissedemiyorum kendimi bu çağa ait bu teknoloji bu samimiyetsizlik bu ahlaksızlık benim çağım olamaz. Kendimi mertliğin konuştuğu herşeyin daha samimi insan ilişkilerinin daha kuvvetli olduğu çağda olmak isterdim.
Her ne kadar insan bu devirde bir şovalye olamasa da, bir şovalye gibi onurlu gururlu yaşamayı deneyebilir.
insana kendini ortacağa aitmiş gibi hissettiren şey o dönemlerde elde edilen şeylerin bu dönemdekilere nazaran daha kıymetli olmasıdır. Şu an hayat eskiye nazaran çok daha basit. Ve bu basitliğin bize kazandırdığı vaktin kıymetini bilip insanlığı ileri taşımak için kendimizi zorlamıyoruz. Fakat geçmişte keşfedilmedik kıtalar, topluluklar, elementler ve bugün kullanmakta olduğumuz birçok icad vardı.
insanoglunun keşfedecek çok az şeyi kaldığı bir dönemde dünyaya gelmek bazı insanlar için üzücü olabilir. Bende öyleyim. Geçmişteki insanları kıskanıyorum.
Kardeşimdir o adam o kadar rahat hiç bişey umrunda değilki arada bir konuşurken diyo keşke 1400 lerde yaşasaydim diyor hakikatende yaşardi ama o tv siz yapamazz.
bazen düştüğümüz yanılgı. ben de düşünüyorum bazen. sonra diyorum ki, 19 kiloluk kılıçla, 36 kiloluk kalkanla günler boyu evimden uzak pisliğin açlığın içinde yaşayabilir miydim? sonra diyorum ki, bi neskafe koyayım.
teknoloji sebebiyle bazılarımızın başına gelendir.
bu kadar samimiyetsiz, vıcık vıcık ilişkilerin olduğu , çoğu şeyin sanal olduğu ,çoğu şeyin çıkar ilişkisine dayandığı,bu kadar kalabalık vs vs.. ortamda olmak istemiyorum.
atın beni lan 70 lere.
çağa ait hissetmeyişimizin nedeninin, çağdan kaynaklı değil o döneme ait insanlardan kaynaklı olduğunu düşündüğüm durum.
gündelik yaşantımızın bir çok noktasında, 21. yüzyılın oldukça gerisinde demirlemiş insanlarla aynı ortamı paylaşmak zorunda kalmak insanı çevresine ve hayata karşı yabancı kılan bir şey sonuçta.
Sonuna kadar hissediyorum ben bunu. istediğim her şey eskiye ait. Okçuluk yapıyorum, sevgilime mektup yazıyorum, doğada gezmek istiyorum telefon falan hiçbi şey olmadan.
Tüm değerlerin alt üst olduğu, samimiyetin, doğallığın infilak ettiği şu dönemde, hissedilendir...
Mahallenin tüm çocuklarına, salçalı ekmek süren gönüllü teyzeyi,
Yardım ve destek konusunda, birbiriyle yarışan, akrabayı, konu komşuyu,
Veresiye defteri tutan ve borcunu istemeye utanan bakkalı,
"müsaitseniz, akşam annemler size gelecek" diyen o cimcimeyi, özleyip de, insan kendini, nasıl bu çağa ait hissedebilir ki?!?!
Çağın gerisinde, oralar da kalsaydık keşke.....
Klavye değil de kalem kullanmayı seven biri olarak mektuplaşmak istemişimdir hep.Bazen bu yüzden kendimi bu çağa ait hissedemiyorum.Her şey fazla soyut,sahte geliyor.Birçok duygu tüketilmiş.
Yapayliklarin bol gösterdiği bu zaman dilimine ait olmak beni çok üzüyor. Müzikleri yapay ve basit nerede o eski blues,soul müzikler ya da 70 lerin psychedelic rock i ? veya 80 lerin thrash i ? yada 90 ların grunge i ? Ya eski insanlarin hayati ? Sadece belli isleri yaparak basit bir hayat. 2000 lerden önce her çağa her zamana ait olduğumu hissediyorum. Basit bir hayat istiyorum lynyrd skynyrd'ın şarkısındaki gibi simple man olmak istiyorum...
Ya ben fransanın eski dönemlerine gitmek istiyorum. Hani şu dantelli tuvaletlerin giyildigi tuhaf eldiveni kocaman şapkalı bayanların olduğu donem. Veya yani nasıl desem böyle tarih çok bilmem ama hani şu fransa da paris'te ressamların tuhaf tuhaf tablolar yaptığı dönemler. isa'yla ilgili bisürü şifreli tabloların yapıldığı her bir ressamın mesaj vermek istediği ama kilise yasakladığı için gizli mesajlarını tablolara yerleştiren ressamların dönemleri.
Gitmek istiyorum. Ya Leonardo da Vinci ya da van gogh dönemine.
gittikçe gelişen teknoloji çağında, ben. hatta bunu bir arkadaşımda demişti bana sen hiç bu dönemin kadını değilsin diye. 80'ler 90'lar iyi olurdu bana...