Çocukluğunda sık çevre ve adres değiştiren insanların da yakalandığı sendrom bu değişikliklerden sadece bir veya bir kaçı hatıralarında güzel yer etmiş diğerleri etmemiş ise.
Yabancılaşma kavramının işaret ettiğidir, onun sonucudur.
Dünyaya, yapıp ettiklerine bin türlü ilişkiye siyasi oyunlara sözde medenileşen dünyanın berbat haline, insanlar için üretilen teknolojinin ve bilimin yine insanı katletmesine anlam veremediğin bir dünyaya ait hissetmemektir.
tam da çağında yaşayan adamların başka bir çağda yaşama istekleri ile sitem etme durumudur. lakin bu çağda yaşayan ve bugün ki; düşünce tarzı ile geçmiş çağlarda yaşamak isteyenlere böyle bir fuırsat verilmemesinin ne kadar doğru bir karar olduğu da apaçıktır. ulan bu çağı bok ettiğimiz gibi geçmiş çağlarda yaşayıp onları da bok etseydik tövbe bu çağa gelemezdik. şükürler olsun ki atalarımız aklı başında adamlarmış...
vay amına koyim bir kişi de kendini bu çağa ait hissetsin lan. farklılıktan, zirvedeki yalnızlıktan öleceksiniz olm.
ben değilim bak. ben kendimi, baya baya bu çağa ait hissediyorum. neden? çünkü düzüm. neden? çünkü sizin gibi farklı değilim.
ben doğal gazı seviyorum aga, üstünde mışıl mışıl uyunan komfort yatakları seviyorum. interneti seviyorum. avlanmakla, soğukta mağara aramakla uğraşamam. hızlı arabaları seviyorum, topuklu ayakkabıları, viktorya sikrıtlı taş gibi hatunları ayıklamayı seviyorum.
ben bu çağın adamıyım arkadaşlar, kusura bakmıyorsunuz di mi? hatta şöyle söyleyeyim ben de bu çağdan başkasında yaşayamazmışım. hadi bakalım ne diceksin buna?
Benim bu. Kılıçlara, yaylara olan hayranlığım -bunun için okçu oldum - mektup yazmayı almayı seviyorum, daha yakına gelirsek daktilo, pikap, gramafon tarzı şeylere hastayım.
Şimdiki teknolojiyi sevmiyorum, bazıları dışında tabiki. Ama olmazsa olmaz değil hiçbiri. Doğada olmak istiyorum, her yer yemyeşil olsa biz yaşasak doğanın içinde olmasa şu tv'lere falan.
gittikçe gelişen teknoloji çağında, ben. hatta bunu bir arkadaşımda demişti bana sen hiç bu dönemin kadını değilsin diye. 80'ler 90'lar iyi olurdu bana...
Ya ben fransanın eski dönemlerine gitmek istiyorum. Hani şu dantelli tuvaletlerin giyildigi tuhaf eldiveni kocaman şapkalı bayanların olduğu donem. Veya yani nasıl desem böyle tarih çok bilmem ama hani şu fransa da paris'te ressamların tuhaf tuhaf tablolar yaptığı dönemler. isa'yla ilgili bisürü şifreli tabloların yapıldığı her bir ressamın mesaj vermek istediği ama kilise yasakladığı için gizli mesajlarını tablolara yerleştiren ressamların dönemleri.
Gitmek istiyorum. Ya Leonardo da Vinci ya da van gogh dönemine.
Yapayliklarin bol gösterdiği bu zaman dilimine ait olmak beni çok üzüyor. Müzikleri yapay ve basit nerede o eski blues,soul müzikler ya da 70 lerin psychedelic rock i ? veya 80 lerin thrash i ? yada 90 ların grunge i ? Ya eski insanlarin hayati ? Sadece belli isleri yaparak basit bir hayat. 2000 lerden önce her çağa her zamana ait olduğumu hissediyorum. Basit bir hayat istiyorum lynyrd skynyrd'ın şarkısındaki gibi simple man olmak istiyorum...