çok var böyle arkadaşım. bahaneleri ise sistem böyle napacaksındır.
napacağını söyleyeyim der başlarım anlatmaya. herkez eğri diye sen de mi eğri olacaksın. hayır doğru duracaksın. emperyalist her firmadan alınan bir üründe onlarca afrika'lının hakkı sömürülmekte. buna göz yumup bir de sosyalistim diyemezsin.
bu açıdan da şakirtleri ayrıca takdir etmekteyim. cahiller evet. ve george orwell'ın cehalet güçtür tezini kanıtlamaktadırlar.
şakirtler cahil olmalarına rağmen sosyalistler gibi değildirler. eğer sisteme karşılarsa bunun için çabalarlar, her yerde örgütlenirler.
ama sosyalistin yaptığı tek şey kadıköy sokaklarında ağızdan ağıza bira dolaştırmaktır.
sokayım öyle sosyalizme arkadaş.
sosyalist dediğin fakir için acı çekmekten çok fakir için ter dökmeli.
kapitalist bir düzende sosyalist bir hayat sürebileceğini iddia eden tek bir komünist bile bulamazsınız. elbette burger king'de yemesinin, sözkonusu firmanın kapitalizmin simge markalarından biri olması dolayısıyla eleştirilecek yanı vardır ama, köfteci ramiz'de yiyince daha "kızıl" komünist olunabileceği iddia ediliyorsa buyrun nasıl oluyor bu, dinleyelim?
sermayenin dini, milliyeti olmaz.
olduğunu iddia eden akımlar yok değildir, bunlar milliyetçiler ve ulusalcılardır. zaten bu akımları savunurken de esasında kendi ülkelerinin burjuvazilerine hizmet ederler.
sosyalistim diyememiş adamdır. fazla üzerine gidilmemesi gerekir. karnı acıkmış girivermiştir.
ayrıca hangi sosyalistin cebinde milyonlar var canım? burger ucuz işte. adam kaptırmış kendini bir anlığına. elleşmeyin.
geçmiş günlerde yaşadığım bir olay çok manidardır;
yine bir gün bir grup genç sokaklarda bağırıp çağırırken orta yaşlı bir teyze genlerden birinin yanına yaklaştı. gencin adidas marka ayakkabılarını işaret ederek; "dikkat et delikanlı, bu söylemlerle bu pabuçlar pek uyuşmuyor." dedi ve gülümseyerek uzaklaştı. gencin ne kadar bozulduğunu anlatmakla uğraşmayacağım. zaten tahmin edebilirsiniz.
liberal kapitalist sistemde yaşadığımızdan ve sosyalizm gelmediğinden normal karşılanması gereken durum.
sosyalist biri burger king'e de gider, levis'tan da giyinir.
bunda yadırganacak bir durum yoktur.
kendini aşamayan bir takım tipler sorun edebilir ama sosyalistlerin böyle takıntısı hiç bir zaman olmadı.
mevcut kapitalist düzende sosyalist bir hayat sürmesi zaten mümkün olmayacağından kişi kendisi için yanlış bir tanım yapmıştır, ancak sosyalizme sempati duyuyor olabilir veya ideal yönetim biçimi olduğunu düşünüyor olabilir. bunu yaparken nereye gidip ne yediğinin önemi de olmayacaktır. 3 öğün evde de yese o evde yediği ürünlerin üreticileri dışarıdaki kapitalist yerlerin sahibidir. değilse bile o ürünlerin üretiminin yapıldığı fabrikalardaki makineleri burger king'in ülkesi imal etmiştir, etmese de satmıştır. ama olaya sığ bakanlar ancak starbucks'ın burger king'in kapitalizme para kazandırdığını düşünür. mevcut düzende herkes kapitalisttir (ister istemez), ancak bu durumdan memnun olmak sorgulanması gerekendir.
kendine sosyalist diyen istediği her şeyi yapabilir. çünkü onları değerlendirebileceğimiz bir ölçüt, ortak bir kaynak yoktur. bu yüzdendir ki dünyada aynı şeyleri düşünen iki sosyalist yoktur. kim işine/nefsine nasıl geliyorsa, öyle düşünür/düşünmekte, amel eder/etmekte. dolayısıyla şaşırtıcı olmayan bir durumdur. sosyalistlerin anti-emperyalistliği söylem boyutundadır. yoksa onlar da kapitalist ve emperyalisttir, sömürgecidir.
edit: ancak kendine müslümanım diyen birini burgerde görmek şaşırtıcıdır. islama ve insanlığa savaş açmış yahudileri/siyonistleri destekleyen bir kuruluşun ekmeğine yağ sürmek müslümanlar için hazin bir durumdur.
vekillerin kral olduğu hükümetin halkı yoksaydığı işverenin iş vermediği eğitim yuvalarının ( fakültelerin ) polis yuvası olduğu biyerde dert bu olmasa gerek değil mi dostlar ...
kahrolsun amerika diye haykıran deniz gezmişin amerikan yapım parka giymesi gibidir.
adam haklı, abeyini örnek alıyor. bunun neresi yanlış olsun ki. amerika parkayla fasfood tarzı hazır yiyecekleri güzel yapıyorsa bunlara elbette yemek düşer. koy sosyalizmin götüne hem sosyal olmak lazım. burger king mc donalds felan.....
sosyalistliğin tanımını bile yapamayacak kişidir. ergen çağında kendini farklı gösterme çabasında olan birinden ötesi değildir. eğer yaşı ilerlemiş ergen dönemi bitmişse de karakteri hala oturmamış, muhtemelen de artık oturmayacak kişidir.
şimdi burda ciddi bir ayrım söz konusu ama bu ayrımı görmeyenler/göremeyenler/görmek istemeyenler, kasıtlı olarak muhabbeti sulandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. düşünmek yerine başka işlerle meşgul oldukları için ve aslında gerçekten umursamadıkları, sadece ona buna laf atarak zaman geçirdikleri için ne yazık ki bizlerde de yazma heyecanı bırakmıyorlar.
kendine sosyalist diyen birinin amerikan/avrupa birliği mallarından uzak durması he mi? ulan hangi dünyada yaşıyorsunuz. konu bu değil. elbette evinde, elbisesinde, yerdiklerinde bunlardan ürünler olacak. sizin memleketiniz en temel gıdaları bile onun bunun pazarına meze etöişse buna mecbursunuz zaten. şimdi kalkıp burdan konuyu sulandırmak da neyin nesi?
ha bazı markalar vardır, hem bağlı oldukları çokuluslu şirketlerin pis işlerde olduğu açığa çıkmış ya da kapitalizmin bir sembolü olarak orda burda şube açan (mcdonalds iyi bir örnektir buna, odtü günlerini hatırlayın). ki o sembolik markalar bir elin parmaklarını geçmez. ben misal politik nedenlerle bir tane bile anadolu grubu ürünü tüketmemeye özen gösteririm. ama suyundan şekerine her şeyine el atınca bazen dikkat edemiyorsunuz. şimdi lafıburda tutup "ama sen de onların suyundan içtin yeeaa" diyen ergenler olacaktır.
