bir arno gruen kitabı.
Altı bölümden oluşan 'Kendine ihanet'te hasta profillerinden örnekler verilerek kişinin kendini ortaya koymadaki eksikliğinin özel yaşamında yarattığı sıkıntılar kadar etkili olan diğer sakıncası da ele alınıyor: Bunların toplumda açtığı gedikler ve uyum içinde yaşamaya indirdiği darbeler. Özerkliğe giden yollar ne kadar çeşitliyse, bireyin bu yolda o kadar yalnız olduğunu söyleyen Gruen, 'Hiçbir zaman başkaldırma şansımız olmamışsa, asla kendiliğimize sahip olamamanın anlamsızlığını yaşamak kaderimizdir,' diyor. 16. yüzyılda yaşamış mutasavvıf ve ilahiyatçı Jacob Böhme'nin 'ölmeden önce ölen, öldüğünde çürür,' sözünü aktaran Gruen, ardından şunları söylüyor: 'Sadece başkaldırmak insan olmaya yetmez. Başkaldırı, insani bir kalbe sahip olma özgürlüğü korkusunu aşmaya giden uzun, zorlu ve asla sonu gelmeyecek yolun sadece ilk adımıdır.'**
freud'la birlikte mutlaka okunması gereken yazarlardan biri olan arno gruen'in en sevdiğim eseridir. bireyin toplum içindeki geleceğinin şekillenmesine olan etkenlerin yanı sıra kadın ve erkeğin gücü kontrol etme güdüsündeki aşamaları da ustaca ele alıyor.