insan ne için yaşar ki, kendi sevdikleri için, hayalleri için yaşamaz mı! zaman zaten bizim için akıyor. sevmek, öğrenmek, çalışmak, paylaşmak için. kendine zaman ayırmak istiyorsan yanlış yaşıyorsun demektir, istemediğin sevmediğin şeyleri yapıyorsun ki kendine zaman ayırıyorsun demektir.
yaşamak için. kendine zaman ayıramayan insan kendini tanıyamaz. tanıyamadıkça yapacağı şeylere karar vermekte güçlük çekmesi oldukça normaldir. kararsızlık insanın başına gelebilecek en kötü şeylerdendir. yanlış karar ise pişmanlık demektir. pişmanlık insanı delirtir. bu yüzden insan kendini tanımalıdır. kendini tanımalı ve kararlara zaman ayırmalıdır. kararlar karakteri ortaya serer. kişiliğini oturtabilmek için insan kendine zaman ayırmalıdır.
kendimiz için yaşıyor olduğumuzdan olabilir mesela.bir de gelecekte mutlu olmak ayağına eşşek gibi çalışıp yıllarımızı gezmeden, tozmadan, eğlenmeden geçirmek mutluluğa gerçekten yatırım mıdır orası da muamma."sınava gireceksin sen. iki sene eşşekler gibi çalışmazsan üniversiteye gidemezsin." sözü gelecekte mutlu olmamız için söylenmiş olabilir, belki de mutlu da olacağız. fakat belkiler için şimdiki zamanda mutsuz olmak karlı bir iş midir? çağımızın gereklilikleri işte yazık lan.
(bkz: öğrenci mızmızlanması)
bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, agaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.
ikinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.
sonuç: ikinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. birinci adam öfkelenmiş: bu nasıl olabilir? ben daha çok çalıştım. senden daha erken ise başladım, senden daha geç bitirdim. ama sen daha fazla ağaç kestin. bu işin sırrı ne?
ikinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş:
ortada bir sır yok.. sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.
kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için caba göstermektir. bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur. delhideki ünlü tapınakta sokratin su sözü yer alir: insan kendini tanı. kendini tanımak, su anda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında fark olmaması anlamına gelir. bireysel ve iş yaşamımızda başarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız...