elimden bırakamadan okuduğum bir kitap. sürükleyici vs değil. aynı benim gibi beceriksiz, sessiz, her boku içinde yaşayan, her boku büyüten abartan, depresif vs vs. bir adam. bu yüzden seviyorum. bizim gibi tipler arasında arada bir böyle espirili insanlar da çıkabiliyormuş.
ilk kitabı çok beğenmemin ardından , uzun bir zaman sonra da olsa , aldığım ve okumakta olduğum kitap.
öykülerini espirili ve ultra samimi bulduğum iki yazardan biridir fırat budacı.
bazen tuvalette, bazen yatmadan önce bir iki bölümü okuyorum (hemen tüketmek istemiyorum). ara ara tebessüm ettiren, günlük hayattan fırat budacı gözlemleri ve takıntıları içeriyor. yazarın hemen hemen her şeyle kafa bulabiliyor olması bazen sıkıyor olsa da genelde güzel gidiyor. sürekli kullandığı bir kalıbı var, bahsettiği kişiye bir isim takıyor misal adam kış ortasında tişörtle geziyorsa onu ''bay tişört'' olarak anlatıyor vs. bunu da sürekli kullandığı için göze batıyor.
aslında kısa hikayeciklerinden ziyade uzun bir hikaye ya da roman yazsa nasıl olur diye düşünmüyor değilim. kitabın üçüncüsü çıksa onu da alır okurum.