yakın bir gelecekte değişeceğine, evrileceğine hatta yok olacağına inandığım her şey -sistemin ta kendisi- bugün öyle değerli, öyle dokunulmaz, öyle heybetli ki! hepimizin bir şeylere acelesi var, yetişmesi gerekiyor. herkes telaşlı. oysa 'hayat' dediğimiz şey de bir o kadar acelesi olan bir kavram. onunla mı ilgilenmeli, yoksa kalacak olsanız ölüp kahrolacağınız derslerle mi? zamanı saçlarının arasından çiçek gibi tutmak mı gerek yoksa kalbimizi kendi ellerimizle sıkmak mı? bir günü bile mi ayıramıyoruz kendimize... işte, okulda, evde, dışarıda ne kadar da ilgiliyiz, aslında ruhumuzun asla var olmadığı yüreklerimizde... yazık.