kendim ile verdiğim savaş

entry1 galeri0
    1.
  1. hayatımdaki en zor ve çetin savaş ve belki de öyle olacak hep.

    bunun bir cephesi de kendi içimi hiç tanımadığım insanlara dökmek

    yüzleşilmesi gereken onlarca korku, aşılması gereken yüzlerce duvar ve ruhumu ayağa kaldırmak için gereken binlerce sebep.

    gerçi tek bir sebep olsa bile yeter...

    gecenin bu saatinde yakınlarıma uyudum deyip aslında uyanık olmamın tek nedeni de bu sebebi aramak.

    yaşadığımız hayal kırıklıkları tekrardan hayal kurmamıza engel oluyor. Bunun tek nedeni kaybetme korkusu.

    Çünkü bir kere hayal etmişsindir olmamıştır ve bir daha ki hayalin de gerçekleşmeyecektir.

    Düşünürken fark ettim ki kendi içimizdeki o canavara yenilgimizi ilk aldığımız yer burası: hayallerimizi sattığımız an.

    Ben ideallerimi, hayallerimi üç kuruşa bile satmadım; bedavaya verdim. Neden? inandığım insanların, halkın, ya da herhangi bir şeyin bana olan ihanetini gördüğüm için. Onlar için uğraştığım, emek verdiğim her şeyin bir anda çöpe atıldığını gördüm.

    Yıllarca verdiğim emeğin bir bina yanarken nasıl çar çur edildiğini sigaramın dumanında boğularak izledim aslında.

    içimde yanan o tutku ateşinin nasıl söndüğüne tanık oldum.

    Fark ediyorum ki emeklerimin harcandığı zaman kaybetmemişim; her şeye tekrar sıfırdan başlamadığım gün kaybetmişim.

    Durumun ne kadar kötü olduğundan bahsetmeyeceğim. Sadece kim olduğunuzu kaybediyorsunuz. Ne yapıyorum? Ne olacağım? Ne istiyorum? bu soruların cevapları kocaman bir bilinmezlik hali alıyor. Sabah uyandığımda içimde yeni bir gün heyecanı taşımıyorum. Akşam yatağa girdiğimde acaba yarın ne olacak ne bitecek bu konu hakkında hiç bir beklentim yok. Beklentilerim olmadığı için dua bile etmiyorum.

    Herhangi bir acil durum karşısında telaş etmem gerekirken sakinim, komik olan bir tv programına bakarken sadece ağız çizgimde hafif bir kavis oluşuyor ya da ağlamam gereken yerde sadece oturup çevreme bakıyorum.

    Ağlamak istediğimde, gerektiğinde ağlayamıyor; en saçma sapan yerde ağlama krizlerim tutuyor. (erkekler ağlamaz)

    Oysa böyle biri hiç değildim. ideallerim vardı, yüksek idealler. Çevremizdeki insanlar kendi hayatlarını, ailelerinin hayatlarını iyi yaşatmak isterken ben yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca ailenin hayatının nasıl iyi olabileceğini kendime dert ederdim.

    Bu duruma gelişimde yaşadığım zorlukların etkisi olduğunu düşünürdüm. Ve zorluklarım cidden zorluklardı. Ölüm gibi, fiziksel şiddet, psikolojik şiddet gibi sorunlardan bahsediyorum. Bunların sonucunda bu noktaya geldiğimi düşünerek "erken yaşta emeklilik planları yapmalısın" diyordum kendime. Kulağıma çok hoş geliyordu. Huzurlu ve mutlu bir hayat kimin hoşuna gitmez ki?

    Ancak yapılması gereken şeyler var. Geleceği düşünmek zorundayım.

    -Bugün dünya kar payının yüzde 40 ını dünyanın yüzde 1 lik kesimi kazanırken;

    -Dünyanın yüzde 1 lik kar payını 3.5 milyar insan paylaşırken;

    -Tüketim çılgınlığının sonucu olarak ilerde çıkacak olan tarım ve su arazileri sorununun ucundayken;

    -Gerçek ile sanalın birbirine karışıp toz bulutunun hepimizin etrafını sardığı bu zamanlarda durmak aptallıktır.

    Bunları söylemesi cidden hoş ancak içimde en ufak heyecan hissetmiyordum, bu gece kendimle yaptığım bu hesaplaşmanın sonucunda ufak bir alev gördüm. Heyecan ve istek ile tanıştım. Çünkü korkularımla yüzleştim, onların üstüne gittim. Hiç kolay olmadı ama yaptım bunu. Hatalarımı dürüst olarak kendime itiraf ettim.

    Sen egosu yüksek birisin!
    Sen geleceğini başkalarının eline bırakıyorsun!
    Kavramlara değil kişilere bel bağlıyorsun!
    Kendini sürekli geliştirmen gerektiğinin farkına var!
    3 günlük ölümlü dünyadan ayrıldıktan sonra geride ne bırakacaksın?

    ve en önemlileri

    Ne için yaşıyorsun?
    Ne için savaşıyorsun?

    insan şahıslar için yaşayabilir. Bu onu iyi, adil veya kötü bir adam yapar. Ancak insan idealleri için yaşamaya başlarsa bu onu korkusuz ve efsane yapar.

    Bu yolda aileni kaybedebilirsin. Değecekse kaybet!
    Bu yolda sevdiğini kaybedebilirsin. Canı sağolsun!
    Bu yolda dostlarını kaybedebilirsin. Hakkım sonuna kadar helaldir!

    Ben bunları bu gece kendime söyledim. Karşımdaki umutsuz, korkak, kötü niyetli insanla konuştum. Kavga ettim. Bıçak çektim. Topumla tüfeğimle ona saldırdım. Şu anda çok yorgunum ve başım çatlamakta. Ama yorgun bir savaşçının heyecanı ve dinginliği var içimde. Bu daha ufak bir adım ve başlangıç.

    Korkmuyorum! Öfkeliyim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük