aklını kullırsa on numara yaşayacak öğrencidir. 2. öğretim olduğunda evi otel niyetine kullanır. ders çalışma muhabbetine istediği arkadaşında kalır. içerde, sıçarda afedersin. hiç götünü zora sokmasına gerek yoktur.
eğer ailesi büyüdüğünün farkındaysa sorun yoktur ebof'un dediği gibi.
hayatının en rahat yıllarını yaşar. hele bir de kendi şehrinde ayrı eve çıkarsa tutmayın küçük enişteyi.
evden ayrılışının ve hayatı öğrenme imkanını yakaladığı;
kızlar için tek fırsattır, erkek için ise askere kadar olan tek şanstır.
üni'yi evden okuyanlar daha bir ot olur, akşam eve geliş saatleri; çıkış saatleri bellidir.
kötüdür kötü.
-sıcacık bir evin vardır,
-sevdiğin ve alıştığın yemekleri yersin,
-kendi odan vardır,
-odan birileri tarafından toplanır, temizlenir.
-kıyafetlerin her zaman temiz ve ütülüdür.
-aile hasreti çekmezsin,
-televizyonda istediğin kanalı rahatca izleyebilirsin,
-duşta istediğin kadar kalabilirsin,
-rahatca ders çalışabilirsin,
-alıştığın düzene devam edersin.
kötü yönleri:
-arkadaşlarınla geç saatlere kadar takılamazsın,
-ders çalışmadığında aile büyükleri hemen uyarır,
-arkadaşlarında kalamazsın,
-erken yatar erken kalkarsın,
-yeni bir şehri keşfetme gibi eğlenceli işlere giremezsin,
-erkek arkadaşınla rahat rahat gezemezsin,
-en kötüsü de harçlığını haftalık aldığın için dilediğin gibi alışveriş yapamazsın.
süper iş yapmıştır, kendimden biliyorum.ilk önce istemeye istemeye yazdım şimdi rahatım ohh gel keyfim gel.eğer aileniz tutucu baskıcı değilse hiçte lise okur gibi okumazsınız.
ev işi yapmayla elektrik su faturası hayat mı öğrenilirmiş. ben evde de zaman zaman bulaşık yıkarım kendi ütümü yaparım faturaları ödemeye giderim. zaten üniversite çağına gelmiş daha yumurta kıramayan bir adamsanız siktirin gidin sizden bi bok olmaz.
son sözüm eğerki aileniz baskıcı değilse kesinlikle memleketinizde okuyun artıları saymakla bitmez. hem siz rahat edersiniz hem ailenize ekstra masraf olmamanın rahatlığını yaşarsınız.
istanbul, ankara ve izmir dışında yaşayıp bu şehirlerdeki üniversitelere puanı tutmasına rağmen gitmiyorsa gerçek bir enayidir. üniversite tercihlerinde seçim kriteri üniversitenin kalitesi olmalıdır. ancak bu üniversitelere puanı tutmayıp, sırf aile yanında olmamak için sıradan bir şehirde okumayı seçen kişi de bence aynı enayiliğe sahiptir. şehir dışında yediğinden içtiğinden tut yaşadığı yere kadar herşey para demek olacak. daha da kötüsü o ilk yılki heyecan ikinci, üçüncü sınıftan itibaren kaybolup, yerini bir an önce şu okulu bitirip kurtulsam da gitsem şeklinde bir endişeye bırakacak ve her geçen zaman kişi için eziyete ve angaryaya dönüşecek. elbette illa herkes bunu yaşayacak diye bir kaide yok, ama iki yıldan fazladır ailesinden uzakta okuyan öğrencilerin hemen hepsinin ailesinin yanında yediği o sıcak yemek, yıkanıp ütülenen çamaşırları ve o yaşadığı evin rahatlığı için o an sahip olduğu birçok şeyden vazgeçmeye hazır olduğunu da hatırlatalım. bu durumdaki üniversite adaylarına asla şehir dışında okumalarını tavsiye etmiyorum. sıkıntı çekerek olgunlaşmak falan hikaye. önünüzdeki duvara toslamadan da onun bir duvar olduğunu görebilirsiniz. maddi yönden sıkıntısı olmayan kişi zaten parasıyla istediği yerde okur ve yaşar.
bu kişi benim arkadaş.
8 yıl ilkokulu 100 adım ötedeki ilkokulda okuyup liseyi 5 km ötedeki lisede okudum, her gün bisikletle gidip geldim hatta.
üniversiteyi de 10 km ötedeki çukurova üniversitesinde okuyorum.
birçok avantajı da var dezavantajı da var bu durumun.
şu an başka bir ilde yurtta kaldığımı düşünüyorum da kesin açlıktan ölmüştüm, burda kendi şehrimde ailemle kaldığım halde bile açlıktan ölüyorum.
kendi evinizdeyseniz ve üniversite okuyorsanız hayat aslında yine de güzelleşiyor. tutucu da bir aileniz yoksa yine istediğiniz saatte dışarı çıkabilir gezebilir ve arkadaşlarınızla bol bol eğlenebilirsiniz.
belki yurt veya öğrenci evi anılarından mahrum kalacaksınız ama kendi evinizde rahatça okuyacaksınız üniversiteyi en azından bardağa dolu tarafından bakın.
bazen moraliniz bozulur ailenizle tartışır çekip gidesiniz gelir uzaklara ama boşverin moraliniz düzeldiğinde yine kalmak istediğiniz yer kendi şehriniz olacaktır.
Liselidir. Olur mu öyle şey olursa da şöyle olmalıdır:
Sabahlara kadar içebiliyorsan eve arkadaşların gelebiliyor ve çılgın partiler verebiliyorsan her daim evden kızlar eksik olmuyorsa olur yani ortalama bir erkek için bunlar varsa hayat cennetir.
iyidir hoştur fakat hayata birkaç adım geriden başlar. Ay sonunu getirmeyi öğrenmez, evi idare etmeyi öğrenmez. 3-4 tane zıt karakterli sapı aynı evde tutan nedir bilemez veya 5 yıl geç öğrenir. Hastalandığın zaman annenin yanında olmaması nasıl bir şeydir bilemez. Yemek yapınca yarı aç olmayı, yemek yapmayınca tam aç olmayı tecrübe etmez. Evi alabildiğince dağıtıp kirletmek nasıldır bilmez. Özgürlüğü yaşayamaz.