tam olarak kendi özel parası ile askeriyenin botuna benzin alan askerdir. hatta ekmek arası peynir alıp göreve çıkan askerdir. hatta gururludur vatanını sevendir aglatan ve gögüs kabartandır.
belki de geri dönemeyeceği bir göreve gitmek için devletin botuna kendi cebinden benzin atan askerdir. mahkemedeki herkesi gözyaşlarına boğmuş, duruşmaya 1 saat ara verilmiştir.
Karargahtan verilen benzin fişi eksik kalan ve görevi tamamlayamazsa sorumluluğun kendisinde kalacağının farkında olan asteğmendir. can havliyle verir parayı, alır benzini.
yargılanmayla alakası olmayan bir durum haberleştirilmesi. klasik bir milliyet haberi. takip ettiğim medya grubunun yüz karası.
diğer bir konu. askeriye babanızın evi değil. belirli kurallar vardır. benzinini askeriyeden alacaksın. bu kurallar bazen zaman kaybına yol açabilir aynen haberde belirtildiği gibi ancak buna rağmen uymak zorundasınız. bu alişveriş güvenliği tehdit etmiş olabilir. bu yüzden davada yerini almış olabilir. haberde zaten ayrıntı yok.
rastladığım bir olayı anlatmadan geçmeden de olmaz.*askerlik muayenesinde askeri hastaneye sevk edilen bir grup asker vardı. hastane merkezde değildi. ilçedeydi. yol parasını askeriye kendisi verecekti. yol ücreti 9 lira tutuyordu. bu parayı almak istemeyip kendi imkanlarıyla gidebileceğini söyleyen asker adayı çok berbat bir azarı işitti. oradaki rütbeli asker "sen askeriyeden daha mı zenginsin ha" diye sesi tüm koridorda yankılanıyordu. çok şaşırmıştım. işte o an askerliğin ne kadar katı ve mantıksız kuralların olduğu bir kurum olduğunu anladım. mantıksız gelebilir bize ama o mantıksız dediğimiz bir çok kural güvenlik için alınmış olabilir.
partisini yeni kurduğunda "bu hem şeriatçı, hem sabıkalı." eleştirilerine, "çok değiştim, ben artık, eski ben değilim." diyen lidere göre daha sağlam kanıt sunan askerdir.
devletin benzin alamamasıyla ilgili olmayan durum. milliyet gazetesinde yazan kısmı okumadım ama anladığım kadarıyla gerizekalıların birçoğu okumamış olayın ne olduğunu neler olup bittiğini.
hatırımda kaldığı sürece aktarıyorum.
-bodrum'a gitmek üzere c-130 nakliye uçağına binecektik, bidonları gören c-130 pilotu bidonların ne olduğunu sordu, -benzin bidonu- dedik pilot alamayacağını söyledi. zodyakların benzini geldiğimiz merkezde kalmıştı. bölgeye vardığımızda dönemim başbakanı tansu çiller benim komutanımı, komutanımda beni sıkıştırıyordu oğlum hazır değilmisiniz diye. diyemedim komutana 'komutanım bidonları pilot almadı zodyakların benzini yok' çıkıyoruz dedim yol kenarındaki benzinlikten yakıtı aldık ve yola çıktık...
yani; benzinin sivilden alınmasının sebebi askeriyenin ihmali, zaman kazanmaya çalışmak veya devletin zodyak'a benzin alamayacak durumda olması değildir. kumbaradan sallamadan önce iyice okuyup anlamak gerekir.
erken edit: milliyette bi b.k yazmıyormuş zaten. yukarıda yazdığım parçanın linkinide vericem az sabredin.
link editi: alın okuyun bakalım ne yazıyormuş neden o benzin kartla alınmak zorunda kalmış. devlete b.k atmakla olmaz bu işler. o askerlerin tırnağının kiri olamayacak kişilerin klavye başından atıp tutmasıylada kirletemezsiniz bazı şeyleri.
yalancı çobandır. birbirimizi kandırmayalım beyler. ekonomik olarak sıkıntı çekmeyecek tek kurum askeriyedir. ülkemizin milli gelirinin hemen hemen yarısı askeriyenindir.
