Yine faşizmle karıştırıyorsunuz. Solcuların sağcılar gibi tapınacakları liderleri yoktur. Kimin düşünceleri onlara yakın gelirse o düşünceleri sıkı sıkıya savunurlar. Yani öyle bir durum söz konusu olamaz.
Solcuların sorgulama yetisine sahip olduklarının bir kanıtıdır, Koyun olmaya yeğlenen bir durumdur.
Örneğin, akepe'nin çıkartacağı bir yasa oylanmaktadır. çıkarılan yasa halkın lehinedir ve chp lilerin hepsi evet anlamında elini kaldırırlar, bunu gören akepe liler ellerini kaldırmaz ve yasa da reddedilmiş olur. kendi yasa önerilerini reddeden koyunlardan başka bir şey değildir bu sorgulamaktan aciz sözde milletvekilleri.
sol cok genis bir "din"dir. icinde sosyalizm, komunizm, marksizm, anarsizm, antikomunizm gibi bircok "genel" kavram bulundurmaktadir ve bu genel kavramlarda iclerinde bolunur: otonom marksistler, pasif anarsistler, neo-marksistler... gibi. ve cogunda one cikan bazi zatlar vardir ve bu zatlar, sadece kendi ic-ideolojisini destekleyenler tarafindan ragabet gormektedir. iste bu yuzden, sol'da "tek" bir lider yoktur. fikir ayriligi coktur cunku zeki, sorgulayici bir destekleyici kitlesine sahiptir.
solcu degilim ama kendileri uzerinde yaptigim tespitler bunlar.
belki de savunmayan solculardır. körü körüne savunmanın yersizliğini bilen solculardır hani... e tabi arada fanatikler de çıkmaktadır ve sayıları oldukça fazladır... hem de sol görüşün eleştirel bakışına gölge düşürürcesine. onların da gözleri açıldığı vakit bu ülkede sosyalizm adına olumlu adımlar atılacaktır kanımca...
kendi liderini savunmayan solcular aforizması kökten saçmadır. zira birini lider olarak görüyorsan onu benimsemiş, düşüncelerini kavramış içselleştirmiş ve hatta savunmuşundur. öteki türlü zaten onu lider olarak görmüyorsun demektir lider olarak görmediğin birini savunmaman da gayet normal hatta aksi anormaldir.
Muhsin yazıcıoğlu'nun 3-5 ay sonra kimse tarafından hatırlanmayacağını, anılmayacağını bilen sağcı uydurmasıdır. Deniz Gezmiş'ler başta olmak üzere ölümünün üzerinden on yıllar geçen tüm devrimcilerin her yıl daha fazla sevilmesi, sayılması, anılması* devamında abdullah çatlı, alpaslan türkeş gibi sağ görüşlülerin ise doğru düzgün akıllara bile gelmiyor olmasından rahatsız olanlar böyle kendilerini avutmaktadırlar.
Politika ile ilgilenmeyi takım tutmaya indirgeyen sığ beyinlerin anlamakta zorlandığı kişilerdir. Muhtemelen " en büyük başkan bizim başkan! " sloganları atıp, halkını kapitalizmin sömürüsüne, emperyalizmin kollarına atan siyasi liderlerini şakşaklamaktan okumaya vakit bulamadıkları için, ideolojisi hakkında yeni fikir edinmeye başlayan genç solculara laf attığını sanan lümpenler tarafından eleştirilen gençlerdir. Bir ek olarak solculuğun esas meselesi devrimdir. Ve devrimleri yapanların ya da yapacak olanların engin ideolojik bilgiye sahip olması diye bir zaruret söz konusu değildir. Bu bakımdan sol adına liderlerin devrimcileri savunması gerekir. Bir burjuva aklından bunu anlamasını beklemek ise boştur.*
lideri savunmak marifet değildir ki solcu partilerin başındakiler solcuların lideri değildir. eğer lider arıyorsanız buyrun bakın:
(bkz: deniz gezmiş)
(bkz: mahir çayan)
(bkz: mustafa kemal atatürk)
lideri olarak görülen kişinin aslında kendisine göre lideri olmaması durumudur. örneğin chp'yi türkiye için sol parti olarak gören çoğunluğa rağmen solcuların buna katılmaması ve doğal olarak lider görmemesidir. sol bi bütündür ve liderinden bütün yoldaşlarına kadar hepsiyle bi bütün halkıyla bi bütündür. sol bütününü savunur sol beraberliktir.
bir kişi içlerinden cıkar o kişi bütün grubu temsil eden sözcü konumundadır. öyle ülkücülükte olduğu gibi, devir teslim törenleri, el öptürmeler, bilmem ne baskanları, cuma selamlığı felan yoktur, olmamalıdır. her bireyin hür bağımsız ve kanun önünde eşit olduğunu savunan kesim bir de içinden lider mi yaratıcak ?
sol görüş,
kişilere kendi gücünü vermeyi,sorgusuz sualsiz biat etmeyi, hatasıyla sevabıyla baş üstünde taşımayı içermez.
sol görüş, krallaştırmaz, putlaştırmaz, tapmaz, insana insan olduğu için değer verir.
insanları kayıtsız şartsız savunma bu görüşün işi değildir.
selametle.
liderlik mantığı solculuk ile bağdaşmamakla birlikte en fazla fikirlerini, perspektifini beğendiği birileri olabilir ki bunun bile eleştirisini yapabilmelidir. gelişim ve ilerleme bununla mümkün olur. dolayısıyla solcuların lideri şeklinde bir kavram doğru değildir.
türkiye de solun dogumunun hastalıklı ve sakat olmasından kaynaklı durumdur. din karşıtı görüşlerinden dolayı solcu, sosyal hayatta ise bu dine karşı olmanın sonucu olarak da faşizme bulaşmıştır.
faşizme bulaşan bünye asla iflah olmaz, sonu en hafifinden mahkemede bitecek sürectir. chp nin demokrasiye inanmadıgı, 367 kararını zorlayarak aldırmasından bellidir, çünkü meclisin tüm yetkileri anayasa mahkemesine devredilmiştir, o anayasa mahkemesi ise, 12 eylül darbesinde anayasasını ilga eden çeteye 2 gün sonra giderek, aman ne iyi ettiniz demesidir, varlık sebebi olan anayasası önce igfal edilmiş sonra öldürülmüştür, ama onlar hukukcu kimliklerini bir yana bırakmışlardır, bizden bi isteginiz var mı diyen darbecilere, yerimiz dar demişlerdir, ne iş yapmak için yeriniz dardı, anayasayı kaldırmış çetenin huzurunda bu nasıl bir istek ve kapatılmış bir sendikanın binası tahsil edildiginde hangi yüzle gidip o binaya oturdunuz?
hala özür beklenmektedir kendilerinden ve onlar bu leke ile yasamaktadırlar.
türkiye son büyük açılımına yine hukuk eliyle ilemektedir, ergenekon davası tüm bu rezilliklerin hepsini ortaya dökecektir. ve son büyük açılımını yapacaktır türkiye eninde sonunda ,
her günahın keçiliği bu ülkede başına kalan solculardır. daha doğrusu bu ülkede herşeyin suçlusu solculuktur diyebiliriz bu başlık formatı için.
örnek; ziverbeyde faşistler işkenceli sorgular yaşamadı, 6 mayısta faşistler asılmadı, maraş katliamında faşistler katledilmedi... çünkü solcular faşistler kadar şanslı değildi, faşist bir ülkede solculuğu savunarak kazandıkları tek şey 'onur'du kaybettikleri canlar pahasına bile olsa.
oysa ki faşistler koskoca bir ülkeyi, sistemini, devletini koydu arkasına.sırtını hep dayadı, rahattı, korkusuzca,pervasızca yaşattı faşizmi.
solcu benimsediği davayada lidere de sahip çıktı hep, bi çok farklı sol görüş, legal - illegal sol lider var sahip çıkılan.
ama faşistlerde bunun tam tersi oldu hep. lider sahip çıkan,besleyen büyüten oldu... beslenenler de siyaset yapmadı zaten faşistlik yaptı...
