devamlı insanların yaptıklarına bok atmak, her hareketlerinde kusur bulmak, yaşam tarzlarını eleştirip hep bir yanlış göremenin aksine durup düşünmeyi başarabilmek, kendini görebilmeyi öğrenmek ve bütün kötü/ iyi yanlarını keşfetmektir.
Kendi olmaktır kısaca. Kendini bilmek ve ona göre hareket etmektir. Kişiliğini kalbinin aynasında izlemek için arada bir yaşama ara verip yüreğini vicdan muhasebesinde sorguya tutmaktır.
genelde yaşanan her olumsuz şey için suçlayacak birilerini arar gözlerimiz. iğneyi kendimize batırmak yerine, bir çuvaldız bulup mutsuzluğumuza sebep saydıklarımıza batırırız.oysa çuvaldızı bir başkasına batırmak sadece sözün bütünlüğünü sağlıyor. çünkü iğneyi kendine batıran, kendi kusurunu görür, bir başkasında hata aramaya yüz bulamaz, utanır.
gerçekten çok büyük bir yolun katedildiğinin göstergesidir. ama asıl dert şimdi başlar. adama madem farkındasın düzelt derler. yani ben böyle biriyim ne bileyim zorum, pintiyim, sadakatsizim deyip de kenara çekilmek olmaz. olmamalı. madem farkındasın. devamını getireceksin arkadaşım. kenarlarda benim şöyle bi kötü huyum var napayım demen neye yarar. onu düzeltmek için savaşacaksın ki, takdir kazan. daha da saygı gören biri ol. ne bileyim işte, bi şeyler yapmışken devamını getiriver. hadi göreyim seni...
kendi kendine delirmeye de yol açabilir akabinde. biliyorsun ama düzeltemiyorsun, nasıl düzelteceğini kestiremiyorsun. bakıyorsun aslında senin de o sövüp saydıklarından bi farkın yok, olmalı diorsun ama düzeltemiyorsun.
ve onları hiç değiştiremeyeceğini bilmek, çabalamana rağmen her seferinde başa dönüp ilerleme kaydedememek ve seni bu şekilde seven dostlar bulmaya çalışmak en zoru, sıkıntılısı... şeklinde devam eden durum.
Farkında olup öz eleştiri kısmına geçildiğinde,acımasız bir şekilde daha çok fazla kendini gömdüğünde,ayrı sıkıntılar da baş gösterir. Farkında olmak güzel bir giriş ama sadece farkında olmamalı bunu elden geldiğince kapatmak veyahut törpülemek velhasıl eylem'e geçmek gerekir elzem acılara gebe bırakmayın farkındalığı.