bir kersinde beynimin sol lobu sağ lobundan feci dayak yedi; iki hafta matematik çözemedim, analitik kısmım 2 hafta hastanede yattı amk. hayır sonra barıştırması yine bana kalıyor...
-sonra vay efendim niye öyle dedin?
-keşke şunu da deseydim.
-dur daha onu da diyecem.
-zamanında diyeceksin sıcağı sıcağına.
-lan tamam diyecez.
-geç kaldın geç.
-ya siktir git senle konuşan da kabahat zaten...
Bazen kendi kendime içimden düşünürken oluyor.
içim bir meclis gibi. Farklı sesler var farklı düşünceler.
Bense sanki kararı veren kişiyim hepsini dinleyip.
Birgün kontrolümü kaybedip içimdeki seslerden kötü olanın beni ele geçirmesinden korkuyorum.
Geçenlerde şöyle bir tartışmaya bizzat şahit oldum zira iki taraf da bana ait.
Ben x.
içimdeki ben y.
Aynen aktarıyorum:
x- dostum bugüne seninle uyanmak çok hoş.
Y- şımartma beni tanrı aşķına!
X- sen daha fazla övgüyü hakediyorsun doğrusu lakin senle beraberiz hep sana benzediğimi düşünüyorum son zamanlarda.
Y- bunda bir sakınca var mı?
X- olmaz olur mu azizim birbirimizin benzeri olursak birbirimize faydamız olur mu? Müşterek isler yapabilir, aynı ortamda yasayabilir miyiz?
Y- ne yani benzeriz diye oyle mi olmalı? Ayrılalim mı x?
X- vaziyet onu gösteriyor.
Y- dur bakalım, böyle olmamalı. Bu beni üzer doğrusu.
bak sana şöyle anlatayım; bir eşek ata benzer mi?
X- elbette, hangi köre sorsan bilir.
Y- atla eşek aynı ahırda yasayabilir mi?
X- buna ne şüphe!
Y- tamam işte sen éşek...(devam ederken)
X- terbiyesizlik yapma.
Y- sensiz terbiyesiz, sen kimsin x, bilinmez pislik.
X- ayrildik by.
Y- naş canim.