-naber lan pezevenk
-iyi değil işte amk ne soruyorsun
-maksat ibnelik olsun lan
-uğraşmana gerek yok olum öylesin zaten
-kes kodumun yamuğu
-sen çok mu düzsün lan prizma
-.....
iç sesimle dertleşirim ben , sabaha karşı 3 4 gibi boş yollarda yürürken şarkının yaptığı etki ile bir anda kendimi konuşmanın ortasında bulurum çoğunlukla, yalnızımdır ve bunu dert olarak görmüyorum artık.
kendinden başka yakını olmayandır. belki de derdinin çok büyük olmadığını düşünen, bir başkasına anlatarak kendini yormak istemeyendir. aynı zamanda büyük sırlar taşır içinde.
kişinin diğer insanlarla iletişimi kadar kendisiyle de iletişimi son derece mühimdir ve bu bağlamda çok doğru yapan insandır.
yalnız bu dertleşme işini sesli yapması gerekmez elbette, kendi kendisine bazen sorular soran, yaptığı davranışları sorgulayan, savunma mekanizlarıyla değil kendisine tarafsız yaklaşan kendisini kandırmayan insan tabiki de sırf kendini suçlayıcı pozisyonda olmamalı, bazen kendisine de hata payı bırakmalıdır. bazen kendi kendimizle iletişimi sözlüğe de taşırız ve kendimizle olan iletişimin ve ifade edilişinin ne gibi artı eksilere uğradığını test ederiz belkide. bir çok edebi türde yazarın kendisiyle dertleşmesi söz konusudur ayrıca.