eğer bilinçli yapılıyorsa alçak gönüllü olmak anlamına gelir. amerikan filmlerindeki gibi tek başına kahraman olup, dünyayı kurtarmaktan daha güzel olan davranıştır.
dünyanın kendi etrafında dönmediği gerçeğini fazlasıyla kabul etmiş, kendini kendi dünyasının dışına itmiş insandır. hayatı boyunca bir figuran kahvehanesinde başrol için çağrılmayı beklemektir.
hayatını başkalarınn eline teslim etmek. gık sesini bir kez olsun çıkarmamak. belkide bu dunyada iyi olsun kötü olsun hiçbir idealı, isteği olmamak. ne soylenirse şuursuzca evet demek, kendini kullandırmak.
karakterini oturtamamış bir bünyenin kendi hayatını kontrol edememesi durumudur. bu durumlarda kontrolü çoğunlukla anne ya da baba elde tutmakla birlikte, daha az bir ihtimal olarak sevgili tarafından da yapılabilir.. birey her işi birilerinin buyurması, ricası, zorlamasıyla yapar sürekli. kendi izleyeceği diziye karar veremez, ne giyeceğini belirleyemez, nereye gideceği hakkında fikir yürütemez. okuduğu okulu, aldığı ayakkabıyı, dinlediği müziği, arkadaşlık ettiği kişiyi bile zorlamayla seçmiştir. hiçbirisi kendi tercihi değildir aslında bu mazlumun. kendi kararlarına güvenip fikirlerini savunmadığı sürece bu durum ömür boyu bile davam edebilir. işte o noktadan sonra birey kendi hayatında sadece figüran olur. başrollerde hep başka hayatların sahipleri vardır.