adı gereksiz siki taşağına denk insanların debelendiği foseptik bir diyarda zirve yapmış bir felsefe.
mesela ortada bir ya da bir den fazla sorun var; ekonomik, siyasi, kültürel, neyse artık. belki memlekete bilim getirmen lazım, belki de kurumlarını düzeltmen gerek. belki eğitimi, sağlığı ve sosyal vaziyeti ciddiye almak lazım, belki de dış politikayı ve savunmayı elden geçirmek zamanı gelmiştir. bu felsefe neyi önerir ve eyler:
önce sorun ya da sorunlar her ne ise bunların aşikar neden(ler)ini bulunmasın diye gömüyorsun. kamunun tartışmaması, yetkili ve deneyimli örneklerin hasıraltı edilmesi şeklinde, yoksa gerçekten çukur kazmak yok. çukurun hası senin zihniyetin zaten...
ikinci adımda sorunun kaynağını çarpıtıp olmayacak bir hedefi, kişiyi, ülkeyi, kurumu vs. işaret ediyorsun. mesela araba kaza mı yaptı? sürücüyü ve arabanın yola uygunluğunu araştırmak yerine uluslararası bir kumpastan dert yanıyorsun. diğerleri de senin niyetini hemen anlayıp alkış tutuyor. neden? aynı bokun içinde üreyen bakterilerin yine aynı koşullara ihtiyaç duymasından, başka ne? yeldeğirmenlerine saldır dur, oyun oyna.
son olarak sorunun hiçbir zaman çözülmemesini garantiye alıyorsun. çünkü yine bu diyarda herhangi bir sorunun çözümü diğer sorunlara emsal teşkil edebilir, yani Belki şehre bir film gelir, Bir güzel orman olur yazılarda, iklim değişir akdeniz olur, millet gülümser ve bütün felsefe, bu felsefeye dayanan para, şan, mevki ve tüm düzen çöker. işte buna izin verilemez.