Anayasaların belirlediği durumdur.
sert anayasalarda belli bir dil grubu korumaya alınmış ve değiştirilmesi bile teklif edilemeyen bir güvenceye alınmışsa soğuk su içmek gereklidir.
ulus devletlerin önemli faktörlerinden biri dil birliğidir. el verdiği ölçüde özgürlük ama el verdiği ölçüde (12 eylül zihniyeti- el verdiği ölçüde sosyal devlet)
herkes kendi dilinde konuşabilir, tv seyreder, kursuna gidebilir ama kamusal alanlarda bu olmaz olmayacaktırda.
euromosic denen bir ab projesi dilleri kültürel korumaya almıştır. korunabilir ve teşvikte edilebilir lakin anayasa nekadarını el veriyorsa o kadarını yapabilirsin.
ha türban ha kendi dilinde eğitim. sorun kamusal alandır.
burda ab bölgesel ayrılıklara karşı olmaması devreye girer. ayrıl ve ne istiyorsan yap. lakin birleşmiş milletlerin ortak bildirgesinde herkes kafasına göre ayrılamaz. şekil şartı vardır. yani şekil şemal mustafa kemal dir. türkiyede bunu yapmak kaba et ister.