cinlere empati kurmamızı sağlayan ibretlik hadisedir.
bilindiği gibi tarih boyunca insanlar hep cinleri çağırmak , görmek , tanımak derdinde olmuşlardır.
genellikle ergenlik çağındaki gençler tarafından çeşitli yöntemler ile cin çağırma eylemi zaman zaman gerçekleştirilmektedir.
cin çağırmanın altında yatan asıl gerçek ırkçılıktır. insan ırkı , cin ırkını küçümseyerek ayağına çağırmak , hükmetmek derdindedir.
aynı şey cin halkı için de geçerlidir. ergenlik çağındaki bazı muzır ve deli dolu genç cinler ortamda bulunan kız cinlere hava atmak adına insan çağırmaya kalkışırlar.
bu fikre kız cinler korkarak karşı çıksa da ev sahibi erkek cin , ''korkulacak bir şey yok biz daha önce de çağırmıştık '' diyerek ortamı sakinleştirir.
büyük bir masanın etrafında yuvarlak oluşturan bu genç cinler, dünyamızdan arakladıkları kave bardaklarını ters bir şekilde masaya koyarlar ve el ele tutuşurlar. tam ayine başlıyacaktırlar ki, evin çatısından gelen tıkırtıları duyarlar. bayan cinler tam bu sırada yaygarayı koparır ve çığlığı basar. erkek cinlerin de korktukları her halinden belli olmaktadır.
içlerindeki en akıllı ve mantıklı düşünen okul birincisi cin , '' maceraya gerek yok beyler! bakın kızlar da korktu zaten, bu saçmalığa artık bi son verelim'' der ve ayini sonlandırır.