Günümüzde akp iktidarının verdiği mücadelenin özeti.
Şu anda türkiye'nin uğraştığı temel sorunların hepsi istisnasız akp politikalarının ürünüdür. Suriye'deki iç savaş, fetö, pkk, ışid ya da daeş adı ne boksa, hatta toplumsal bozulma bile bu iktidarın kendi evladıdır. Kendi elleriyle doğurduğu çocuklarını şimdi öldürmeye çalışan bir otorite tarafından yönetilen türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız.
2002'de iktidara geldiklerinde kendi feshini açıklamış, dağılmış, yok olmuş bir pkk vardı. Planlı bir şekilde pkk büyütüldü, beslendi, yeteri kadar büyüdüğünde resmi muhatap kabul edildi. Müzakereler yapıldı. Açılım sürecine geçildi. Bu süreçte örgüt hakkında terör örgütü denilmesi bile medya organlarına yasaklandı. 30 yıllık lanet terör belası sevimli gösterilmeye çalışıldı. Sonrasında açılım denilen rezalet sona erdi. Başarısız olacağı başından belli olan bu ihanet planı bozguna uğradı. Şimdi eskiye oranla çok daha güçlü, çok daha tehlikeli, çok daha kansız hale gelmiş bir pkk gerçeğiyle karşı karşıyayız. Şehirde yapılanmasına göz yumulan pkk, mücadele edilen her şehri yok ediyor. Pkk'dan arındırılan bölgelerde geriye birşey kalmayınca yeni şehir merkezleri kurulması planlanıyor. Bölge insanı evinden yurdundan ediliyor. Bunun tek sorumlusu çocuğunu yemeye çalışan akp iktidarıdır.
Fethullahçı terör örgütü daha düne kadar muhterem hoca efendiydi. Yere göğe sığdıramıyorlardı. Chpli vekil feto dedi diye etmediklerini bırakmıyorlardı. "Genç şakirtler rahatsız" süreci başladı. "Ne istediniz de vermedik" denildi. Soru hırsızlığından tutun, yargı, emniyet, mit, bakanlıklar, hatta bizzat dönemin başbakanının ensesine kadar sızmasına göz yumulan örgüt darbe yapabilecek kadar Güçlendi. Olan yine 250 tane şehit veren kahraman halkımıza oldu. Ekonomi dibe vurdu. Ülke hiç olmadığı kadar sıkıntılı bir sürece mahkum edildi. Akpnin en çok sevdiği, gözünden sakındığı evladı yine babasını sırtından bıçakladı.
Başbakanlık koltuğundan zorla kaldırılan dönemin dışişleri bakanı zamanında arap baharı yaşandı. Facebooktan organize olan militanlar sırayla bütün arap ülkelerinde kaosa sebep oldu. Demokrasi eksiği, petrol ve altın fazlalığı yaşayan bütün ülkeler abd, ingiltere, fransa üçlüsünün gazabına uğradı. Şimdi dünya beşten büyüktür diye basbas bağıranlar o zaman elini kirletmek istemeyen sömürgeci ülkelerin maşalığını yaptılar. Sıra suriyeye geldi. Suriyede karışıklık olursa hedef türkiye idi. Duymadılar. Dinlemediler. "Esad benim kardeşim, suriye meselesi bizim iç meselemiz" söylemlerinden "şamda namaz kılacağız" söylemlerine geçildi. Irakta müslümanların kanını çeşmeden akıtır gibi akıtan, camilerde kuran yırtan abd askerlerine duacı oldular. Irakta abd tarafından silahlandırılan hainler ışid oldu. Silah çok gelince abd ye ve tabi türkiyeye silah çevirdiler. Tehdit görülmedi, petrol ticareti yapıldı, daha da güçlenmeleri sağlandı. Sonra reyhanlı da tarihin en büyük terör saldırısı oldu. Akpnin üvey çocuğu yine başına bela oldu. Strateji konusunda çığır açmış akp hükümeti, türkiyede peşmerge eğitti. Silahlandırdı. Sınırdan geçmesine göz yumdu. Peşmerge de pkk'nın sevimlisiydi. Sonrasında ışidle savaşsın diye üretilen evlat da silahını türkiyeye çevirdi. Hain evlat birken iki oldu. Pyd sınıra pkk bayrağı dikti. Şimdi hem ışidle hem pyd ile hem de pkk ile savaşmak zorunda kalan bir tsk var. Üstelik 10 yıldır planlı bir şekilde çürütülen, içi boşaltılan, içine ajan yerleşmesine göz yumulan, balyoz denilen senaryoyla generalleri tutuklanan tsk.
Uzun lafın kısası türkiyenin başındaki bütün belalar akpnin öz ya da üvey evlatlarıdır. Kendi çocukları tarafından sırtından bıçaklanan bir akp ve bu basiretsiz politikalarla yıllardır başı beladan kurtulmayan türkiye mevcut. Ve ne yazık ki hepsinden daha elim olan ise bunu göremeyen, kendini yönetmesi için seçtiği kişide asla doğru kriterleri belirleyemeyen türk milleti.
Ben Yüce türk milletinden bir an olsun umudumu kesmedim. Sadece titreyip kendine gelmesi gerek artık.