kenan evrenden açık mektup

entry1 galeri0
    1.
  1. sevgili, sözlük yazarları gençler.. kendini genç hissedenler ve gençliği, şahsımızca çalınanlar.. çaldığımız zamandan beri genç kalanlar.

    yaşamak zul oldu artık bana. ilk başlarda, umurumda değildi ölenler, işkenceler, tecavüzler, gericilikmiş falan.
    bize dediler ki, yapacaksın, dediler ki, yaparsan iktidara geçeceksin, sana verdiğimiz listeyi uygulayacaksın. hiç düşünmedik yaparken, yaptıktan sonrada uzunca bir süre düşünmedim gençler.

    sonra bir villaya kapandım, sanata verdim kendim, çıplak kadın resimleri falan çizdim. biliyorsunuz zaten. bana faşist dediniz, bana katil dediniz umursamadım.
    ama geçen sene, bir kaç genç veledin, kenan evren lisesinin adından utandığını duydum, bir gece vakti benim adımın verildiği, benim o görkemli, bir çok insanda saygı, sevgi ama daha çok korku yaratan adımın verildiği lisenin tabelasını indirdiklerini yerine erdal eren lisesi yazılı bir tabela astıklarını duydum. işte o gün, içim bir garip oldu. yeni bir nesil gelmişti, bizim işkenceden geçirdiklerimizin çocukları büyümüştü ve beni sevmiyorlardı. beni istemiyor ve bana tahammül edemiyorlardı. kendilerince tepki gösteriyorlardı.

    ilk başta kızdım, deyyus hadsizler dedim, küfür ettim. başları vurula diye emir verdim. sonra baktım yapayalnızım. emrimi duyacak kimse yok. artık gerekte yok sanırım.

    işte o günden beri düşünüyorum. ve ellerime bakıyorum .çocuklar. ellerimin kan içinde olduğunu görüyorum. bazı geceler, babalarınızın anneleriniz işkence çığlıkları ile uyanıyorum uykumdan, hiç bir uyku ilacı hiç bir sakinleştirici etki etmiyor çocuklar inanın. o kızların, gencecik güzel kızların, inançlı kararlı ve yürekli kızların tek tek nasl tecavüze uğradığını, babalarına nasıl kendi boklarının yedirildiğini, gözleri önünde nasıl kız kardeşlerinin ırzına geçildiğini anımsıyorum. dayanamıyorum artık bu acıya çocuklar dayanamıyorum.

    erdal geliyor alıma, tanırsınız bir çoğunuz hani, yaşını büyütüp astığım genç delikanlı, nasıl da gülümsüyordu. öleceğimi biliyorum ama zerre korkmuyorum diyordu.

    sonra aklıma, fatsanın sevgilisi terzi fikri geliyor çocuklar, o görkemli adam. birilerine uşaklık ederek ve yardım alarak değil, elinde tuttuğu silahlı güç ile değil salt fikirleri ile bizlerde, elinde silah tutanlarda korku yaratan o adamı düşünüyorum. halkının onu nasıl sevdiğini anımsıyorum. onun adı verilseydi bir okula kimse tabelasını indirmezdi o okulun biliyorum. ve hatta herkes gurur duyardı o okulda okumaktan bunu da biliyorum.

    şimdi okudum açtığınız başlıkları çocuklar, benim intihar etmem ile ilgili bir haber yayınlanmış, neymiş anayasa değişirse intihar edermişim. yanılıyorsunuz çocuklar. ölmemek için direniyorum ben. ölmemek için. yaşamak bu kadra zulken bu yaşlı bedene ölmemek için direnmek ne demek bilemezsiniz.
    her gece babalarınızın ve anneleriniz işkence çığlıkları ile uyandığım halde, ellerime her baktığımda kan gördüğüm halde ölmemek için direnmek ne demek bilemezsiniz. zerre korkmuyorum yargılanmaktan. ama ölmeten korkuyorum. çünkü bilyorum, öldüğümde, erdal açacak bana kapıyı, ardında terzi fikri olacak, sonra özgüç olacak, mine olacak... ve veysel olacak en öfkelileri olarak. onların gözlerine bakmaktan korkuyorum çocuklar.

    işte bundan, her gün ölmemek için direniyorum. ve her gün doğumunda kulaklarımı tıkıyorum. artık işkence çığlıklaı duymamak için.

    kendinize, inancınıza iyi bakın ve bizim oyunumuza gelmeyin artık gençler. gelmeyin. özgürlük türkülerinizi, kavruk tenli yaşıtlarınız ile kol kola söylemekten korkmayın.

    k.evren paşa.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük