80'li yıllar, bir arkadaşım o okula gitti. ben de haydarpaşa'dayım. Zaman geçiyor, gidip kendisini buluyorum. Sınıfta kalmak üzere. Takıldığı tayfa zeki ama tembel. Bizim okulun disipliniyle kıyaslanmayacak kadar kötü bir okul. Ama daha eğlenceli bir ortamı vardı. Tanıdıklarımın hiçbiri o okulu bitiremeden okuldan ayrıldılar. Benim arkadaşım da haydarpaşa'ya geldi ve oradan mezun oldu. Kenan Evren, kendine özgü ama izi olmayan bir okuldur. Fenerbahçe Lisesi, her zaman bölgeye daha hakimdi.
izmirçınartepe'de bir lise. tabii izmir'deki bu şubesinin istanbul'dakinin yanında esamesi bile okunmaz.
2005'te başlayan "virüs gibi anadolu lisesi çoğaltma" akımından etkilenmiş ve düz liseyken zorla anadolu lisesi yapılmıştır. o yıl oks'yi iplemediğim için maalesef buraya düşmüşlüğüm ve 4 yılımı harcamışlığım var. bünyesinde birkaç kaliteli hoca vardı (özellikle fizik ve matematik branşlarında) ama düz lise öğretmeni - anadolu lisesi öğretmeni ayrımından dolayı yaşanan sirkülasyonlar nedeniyle hocaların biri gitti biri geldi. bir de hobileri arasında öğrenci dövmek, istiklal marşı başlamadan önce "oraya gelmeyim kırarım kafanı" gibi tehditlerde bulunmak olan bir beden eğitimi öğretmeni vardı ama hala okulda görev yapıyor mu bilmiyorum, yine de iyi biri olduğuna inandım hep.
diğer anadolu liselerinde tıp fakültesi kazanmak sıradan bir olayken bu okuldan tıp fakültesi veya buna denk yerler kazananlara farklı bir evrenden gelen cisim gözüyle bakılıyordu. zaten okula gelenlerin seviyesi belliyken, mezunlarından türkiye'nin ligde zirvelerde oynayan bir üniversitesinde ortalamanın üstü bir bölümü kazananların tek tük olmasına şaşırmamak gerekir.
okulun bulunduğu semtin insanlarının bir kötülüğünü görmedim ama çok da gönül rahatlığı ile dolaşılmaz. zaten izmir'in çok ters konumlarından birinde.
adının derhal değismesi gereken lise. bu millete bu kadar eziyet çektirmis birinin adı kaldirilmali.
nü paşamız 80 sonrası sağ-sol yuzlerce gencimizin kanına girmiştir.
benim dönemimde ıraklı ve iranlı öğretmenlerinden ingilizce öğrenemediğim, her yıl yıkılacak mı dediğim,ulan şu adı değiştirirler mi dediğim,bünyesinde sinan taban gibi komedi bir müdürü bulunduran eski okulum.
bir dönemler maça giremeyen fenerbahçe taraftarlarının hademeye üç-beş indirerek maçları izlediği okuldur. ne zaman fenerbahçe ilk şampiyonlar ligi macerasına atıldı, o zaman okuldan maç izleme tarih oldu.
çocuğum olsa göndermem bu liseye.
deseler ki "ya bu okula gidecek ya da başka okula almıyoruz."
"almayın ulan" derim. lisenin isim sahibinin sayesinde, eğitiminiz doğru düzgün, öğrencileriniz sorgulayan, üreten, ateş gibi gençler oluyor da sanki!
yok efendim. ismi bu olan okula göndermem ben çocuğumu.
bir soruyla marmara sermaye piyasası beş soruyla da boğaziçi ulus. ticareti kaçırmama neden olan dersliklerindeki sıraları kreş çocuklarının taburesi kıvamında küçücük tek kişilik olan,annneaaa arı nidalarıyla yerimizden silkinmemize neden olan gerizekalı bir adet kızla sınava girdiğim okul.hayatımın ırzına geçmiş okuldur.* uçaktan üzerine sıçmak istiyorum
ismi itici olsa da yer itibariyle güzel olan okul.
özel okul ortamından farksız bir öğrenci potansiyeline sahiptir. hocaları birbirinden farklı tiplemeleri canlandırır sanki sizlere. öğrenci dilini bilen hocalara sahip olduğu gibi, adını bile hatırlamak istemeyeceğiniz hocalar da vardır. *
okul yönetimi tarafından bir kere mimlenirseniz artık okulda olacak bütün hadiselerden siz sorumlu tutulursunuz. *
ilk haftalarda dereden gelen kokuları algılayarak neden geldim dedirten, daha sonra burnun kokuya aşinalık kazanması sonucu ilgini başka şeylere yöneltebileceğin güzel okul. Sokakta görseniz bunlar Anadolu lisesi çocuğu demeyeceğiniz tiplerle doludur ve bir o kadar da şirindir, candır. (bkz: Fikret Gezgin) i olsun (bkz: Hakkı Badem) i olsun okula neşe katan hocalara sahiptir. Mezun olurken arkamda çok güzel dostluklar, bir o kadarda gözyaşı bırakmıştım. **
arka bahcesi bagdat caddesi 1 numara olan okuldur. Yeri tam olarak kiziltoprak mevkisinde kadıköy şükrü saraçoğlu stadının yanındadır. 1998 yılında anadolu lisesi olmustur. Daha önce ise kenan evren lisesiadiyla egitim vermekteydi. En meshur hocalarından aklımda kalan ilhami çubukcudur.
12 kasim 1999 düzce depremi oldugu zaman feci sekilde sallanan okul ögrenciler için bir korku unsuru haline gelmişti. dönemin beden egitimi hocalarından hakkı badem bile basketbol topları dagitarak milleti sakinlestirememişti. * O gunlerde fenerbahce stadının yenileme calismaları olmaktaydı ve kadikoyun gevsek zeminli olmasından dolayı kazık cakma metodu uygulanıyordu. Her kazık cakıslarında stadın yanıbasındaki okul zangır zangırtitremekteydi. 3-4 gun boyunca her kazık cakısta deprem var panigi ile ogrenciler bahceye dolusuyorlardı. iş gercekten ciddi idi. Olası bir depremde ögrencilerin bu durumu kazık cakma calismasi zannederek onlem almamaları bir felakete sebebiyet verebilirdi. Okul yönetimi ise sürekli olarak ogrencilerden tepki topluyor fakat bu durumua bir çözüm üretmiyorlardı. Derken o gün geldi. Stada öyle bir kazık cakildi ki yer gok sallandı. Okul bir anda bahceye bosaldi. Müdür * ana kapıdan cıkarak bişi olmadıgını, sarsintinin kazık cakma calismasindan ileri geldigini , herkesin sakin bir sekilde sınıflara cıkarak derslere devam etmeleri gerektigi söyledi. Lakin ögrenciler * derse girmiyor durumu protesto ediyorlardi. Hocalar ise durumu saskınlıkla karsıladılar. ** Güçlü bir irade toplanmıstı bahceye ve orada hakkımızı arıyorduk. Müdür tekrar mikrofon eline alarak derslere girmeyen ogrenciler hakkında disiplin işlemi baslatılacagını söylüyordu. kalabalıgın içinde hazirlik sınıfı ogrencilerin okula yonlendigi goruldu. işte o an abilerimiz duruma el koydu ve derse girilmeyecek dendi. yanlıs duymadınız tamı tamına 5 gun boyunca derslere girilmedi.* Bahcede oturulup eski mudur lehine tezahurat yapıldı ve goreve cagrildi. Okulda inanılmaz bir hava vardi. Gazeteciler akın akın geliyordu ve onune gelen ogrenciler ile konu hakkında roportaj yapıyorlardı. Birinci hafta bitmişti ve haftanın ilk gunu çözüm üretmiş bir mudur kapıda belirdi. Elinde mikrofon, bir yanında ilçe milli egitim muduru bir yanında ise kadıköy belediye baskanı ile staddaki kazik cakma calismalarinin saat 16,30 dan sonraya alındıgını , artık ders sırasında rahatsız olmayacagimizi belirtti. Gözlerimiz parlıyordu , büyük irade , haklı irade bir zafer daha kazanmıstı. *