dünya üzerine gelmiş herkes bir şekilde eleştirilebilir..herkesinde eleştirmeye hakkı vardır.. ama bazı! insanların eleştiriyle hakareti ayırması lazımdır önce..
Eleştiriden kasıt Atatürk'e hakaret etmek, onun hatırasını baltalamak, Zübeyde Hanım'a iftira atmak, Vedat Uşaklıgil olayını ısıtıp ısıtıp önümüze koymak ise elbette istememeleri çok doğaldır. Elbette Atatürk'ün eleştirilemeyeceğini düşünen, onu put edinenler de yok değil. iki taraf da tarihi kendine göre çarpıtarak tarih anlatısı oluşturmaktadır efendim.
Eleştirdiğin taraf cevap veremeyecek durumdaysa hatta öldüyse yani bu sadece kişisel mastürbasyon'dan veya tatminden başka bir şey değildir. Eğer adam yaşasaydı "bunu yaptım ama şundan dolayı yaptım" diyebilseydi o zaman eleştir tabii. Ama şu var ki, belgelerin varsa elinde eleştirebilirsin. Yine de tarih yaşandığı döneme göre değelendirilmelidir. Yani Atatürk'ün döneminde şimdiki şartlar yoktu, sen eleştirirken dönem bilgin de o derece sağlam olmalı.
"beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek degildir. benim fikirlerimi, benim duygularimi anliyorsaniz ve hissediyorsanız, bu yeterlidir.
atatürk sanki bu malların varlığından önceden haber olmuş da böyle bir laf etmiş sen hala çatal bıçak tutuşuyla eleştir. emsali az görülür bir devrimin altına adını yazmış adama yemekteyiz yarışmacısı muamelesi yap. işin hakaret boyutuna girmiyorum bile. rte'yle kıyaslar olmuşlar atatürk'ü daha da ne desem boş.
şakirtlerin saygıyla eleştirmeyi bilmemelerinden kaynaklanır. kemalistlerde bu sebeple haklı olarak istemezler. çünkü eleştirmeye kalkan yobazlar ya küfürle ya saygısızlıkla ya da yalan yanlış bilgilerle eleştirmeye kalkarlar. keza bunun adı eleştiri de değildir zaten.
edit: ayrıca, istemiyoruz da noluyo? yalan yanlış saçma sapan sürekli eleştirmiyor musunuz? hala peygamberleştirmek diyen gerizekalıların yaşadığı bir dünya da yaşamak çok güç bizler için. gerçekten, bizi de anlayın...