her müzik aletinde olduğu gibi virtüözler tarafından çalındığında sizi alıp götüren bir enstrümandır. "riv riv riv" den çok öte bir sesi vardır, çalmasını bilene... yaptığı kemençeleriyle uluslararası kemençe imalatı yarışmasında derece almış türkiye'nin en iyi kemençe yapım ustaları hasan sancak (4 telli kemençenin mucidi) ve mustafa kılıç (çako usta) dır (ödül almış başka bir usta varsa ben bilmiyorum). bu ustalar dışında birçok sanatçıya kemençe yapmış çok kaliteli kemençe yapım ustaları da vardır tabii ki. ceyhun demir*oktay üst, hasan cin*, eyüp eyüboğlu, yakup aydın, mehmet yazıcıoğlu, ibrahim çelebi, erkan ketenci, güven yılmaz şentürk (sürmeneli güven usta) gibi.
her kemençenin nota kararı farklıdır. kimi kemençe "mi" kararındadır, kimisi "sol"... ki bu ikisi benim favorimdir. kalın sesli kemençe için "mi", ince telli kemençe için "sol"... kalın sesli kemençelere "sağır kemençe", ince telli kemençelere ise "zil kemençe" denir. karadeniz kemençesinden ayrı olarak bir de rum tarzı kemençe vardır. şekil olarak karadeniz kemençesinden biraz daha farklıdır ve sesleri biraz daha toktur. bu anlamda yunanlı kemençe ustalarının kemençe yapımındaki başarıları da göz ardı edilemez.
nota kararına göre kemençeyi akort etmek gerekir. akort notaları aşağıdaki gibidir.
a (la) sesi için ince telden kalın tele doğru:* dae
b (si) sesi: ebf
c (do) sesi: fcg
d (re) sesi: gda
e (mi) sesi: aeb
f (fa) sesi: bfc
g (sol) sesi: cgd
kemençeye heves eden ve bir kemençe sahibi olarak kemençe çalmak isteyenlerin mutlaka ve mutlaka bir bilir kişiye danışması, mümkünse o bilir kişiyle bir kemençe satın alması gerekir. her enstrümanda olduğu gibi kemençeyi de haz verebilecek şekilde güzel çalmak için çok çalışmak gerekiyor. yeni başlayanların günde en az 2 saat parmak egzersizleri yapması ve bol bol kemençe içeren müzikler dinlemesi lazım. kulağın oluşması, parmakların alışması, yay vuruşlarının düzelmesi ve duyduğunu çalabilme kıvamına gelmek için yaklaşık 1 seneyi gözden çıkarmak gerekir. tabii bu söylediklerim günde en az 2 saat çalışmayla kendi başına ilerleme göstermek isteyenler için geçerlidir. kurs olayını işin içine katmıyorum yani. ama kurs bulup da gitmemek ayıp olur hani. kursa giderseniz öğrenme süreciniz kısalacaktır. kursa gidiyorum diye de kendi başınıza çalışmaları bırakmayın tabii. kemençe çalmasını gerçekten öğrenmek isteyen, ilgisi hiç bitmeyen ve çok çalışan birisi "kütük" dahi olsa kemençe çalmasını öğrenir merak etmeyin (öğrenir dediysek virtüöz olur demedik yanlış anlaşılmasın, orası kişinin kendisine bağlı). lakin o öğrenme isteği ve ilgi hiç bitmeyecek. geçici bir heves olmayacak anlayacağınız.
tarihleri boyunca karadeniz'in öte tarafını görememiş Rumların kemençeyi icat ettiği iddiası, Karadeniz'in ötesinde tatarlar tarafından da kemençenin kullanıldığı, Türkülerine konu edildiği bilinmeden sikimsonik cahil iddiası olmaktan öteye geçmez. Tıpkı bağlama gibi ilkellerine Ortaasya Türk-moğol ve diğer turanik kültürlerinde de rastlanır, daha da farklılaşmışlarına bırak Orta asyanın turanik ırklarını Çinde bile rastlanır.
Ulan Kemençe'yi kafkas halklarından olan Lazlara bağlasanız anlarız Tatarların da kullanmasını hatta bir şekilde ortaasya'ya ulaşmasını da kıçı kırık Rumlara bağlamak olsa olsa aşağılık kompleksinin ve cehaletin ürünü olmaktan öteye geçmez. Siz kökeni GökTanrı'ya karşı ibadet şeklinde oynanan Türk Danslarına dayanan Zeybeği de Rum kökenli ilan edersiniz.
Ha ayrıca Karadeniz'in sadece doğu kısmında bulunur yaygın olarak horon, Sinop, samsun ve ordunun büyük kısmında bulunmaz. Bu gerçeklik de Karadeniz sahili boyunca yayılmış,merkezi Trabzon değil Sinop olan Pontus denen sözde kültürün kemençesinin neden tutup da Ordunun ortasında bittiğini anlatamaz.
Tabi bizim tarih hakkında ahkam kesmeyi çok seven dümbükler 1200lerde feth edildiği için sinop ve çevresi Pontus devletini Fatih sultan mehmet Han'ın devrini anlatan haritalarda sadece ve sadece Trabzon ve çevresi sanırlar.
mal ve cahil olup ahkam kesmek çok aşağılayıcı birşey olsa gerek.
iş ağaçtan çok o ağaca sanatını veren usta da bitiyor açıkçası ne isim yapmış ustalar gördük kemençelerine kemençe demeye bin şahit ister, bu işi görelelilere bırakacaksın arkadaş, bir irfan şatır vardı o öldükten sonra yerini kimse dolduramadı zaten.
karadenizde iki türü kullanılan popüler çalgı. Sürmene kemençesi do-mi arası kalın sesli olur. Buna sağır kemençe de denir ve özellikle trabzon yayla havalarına iyi giderler. Kesik kesik yay atılır, arada kaval sesine benzeyen sesler de alınır. Horon da çalınır ancak çalanı çok yorar. Bu türün en güzelini rahmetli Bahattin Çamurali çalmıştır. Görele/ağasar kemençesinin ise hem kendi hem de sol-la gibi sesi ince kemençedir. Akçaabattan- Giresuna kadar bu kemençe çalınır. Hareketli horon parçaları, taksim vs. bu kemençeyle çalınır. Bunu da Katip emice çalar. Rahmetli daha büyük üstadları Piçoğlu Osman ve Durkaya dır. Bunların ses kayıtları Görele de bulunur. Bir de rum kemençeleri vardır, orjinallerini Yunanistan'da bulabilirsiniz. En kalın sesli kemençeler bunlardır. Urumlar da bununla güzel havalar çalar, yunanistanda böyle bir muhabbetimiz olmuştur.
Yeni başlayanlara tavsiyem çok iyi profosyonel, kemençeler ile başlamalı ve kesinlikle bir kalın bir de ince sesli kemençe edinmeleridir. Kemençedeki en küçük hata, "acaba ben mi çalamıyorum", "zaten yeteneğim yok" gibi düşündürterek kemençeyi elinizden erken bıraktırabilir. Halbuki iyi enstrüman öğrenme aşamasında çalanın çok açığını kapatır. internette adı çok geçen namlı ustaların kemençeleri dahi hatalı çıkabilir, dikkat. Sakın ola isimlere kanmayın, (vaktiyle 1000 TL verdiğim bir kemençede şahsen başıma gelmiştir) kesinlikle profosyonel bir tanıdığınızla kemençe almalısınız. Hatasız kemençede her nota yerli yerinde olmalıdır, usta değilseniz sizi kandırırlar. Erik ağacı tercih edilir. Ancak harika bir kiraz kemençem olduğundan onu da öneriyorum. Eriğin özelliği uzun vadede nemden etkilenip sesinin bozulmamasıdır. Parasına çok aldanmayın 200 lira civarına süper kemençeler olabilir. 150 liranın altında yeni kemençeler ise ya oyuncaktır ya da ağacı daha ıslaktır, bunlara para kaptırmayın. Başlançıçta kesinlikle özel ders almalısınız. ilçe halk eğitim merkezlerinde kurslar vardır, burdaki laz hocaları saati 15 liraya gibi açıktan para vererek özel derse ikna edin. Notayı da sktir edin direkt basit havalara çalıştırsın. Kemençenizi sakın duvara asmayın, tahta zemine temas etsin. Kutuda da olsa yazın arabada, bagajda taşımayın. Öndeki kapağı ellemeyin ve ellettirmeyin. Ustalar kemençenizi eline aldığında ilk yaptıkları bok var gibi aşağıdaki eşiği ileri geri kaydırmak olur, ben de buna uyuz olurum.
türklerin mi yoksa rumların mı hala tam olarak kimlerin olduğu çözülmemiş çalgı. rumların olma ihtimali ise cumhuriyet kurulmadan önce trabzon da çok sayıda rumların olması ve pontus kökenli çalgı olması ihtimalidir.
4 yıldır kendimden çok ona değer veriyorum ama gel gör ki adam gibi bir horon çalamıyorum yahu, ama çok seviyorum andır galası kemençeyi. kemençeci görele'den türkücü ağasar'dan horoncu tonya'dan çıkar demiş büyüklerimiz.
kemençe adıyla anılan iki çalgı vardır. biri karadeniz kemençesi, diğeri klasik kemençe. birinde halk müziği diğerinde ise türk makam müziği icra edilir.
klasik kemence görünüm olarak dikey kesilmiş bir armuda benzer. ayrıca diğerinden farklı olarak tırnakla çalınır. tırnakla çalınır derken aklınıza gitar gelmesin. teller üzerindeki sesler sol elin tırnakları ile ittirmek sureti ile elde edilir. sağ elle yay çekilerek de bu notalar seslendirilir.
Telli çalgılar grubuna dahil olan, 3 telli ve yaylı çalınan çalgı.
Günümüzde ilk akla gelen türü " doğu karadeniz" yöresi yerel çalgısıdır. Diğeri ise, daha çok sanat ve tasavvuf müziklerinde kullanılan türüdür.