evirmek bükmek kolay. yay olmuşuz toptan, sonra da gelip doğruluk, manifest, klavuzlar çıkartıyoruz münasip yerlerimizden. sanki çözüm var. sanki gerçekten de belli herşey. kırmızı, kırmızı; mavi, mavi...
dışkı taneleriyiz bu dünyada. yaşam bir toprak, biz de gübreleriz. fakat bir farkımız daha var: rüzgarlarla savrulabilmek... böylece ordan oraya dönüyor dünya. kimimize göre .ikinin ucunda, kimimize göre g.tünün ağzında.
dönüyor da noluyor, daha beter giriyoruz içine. daha beter doğasına karışıyoruz, daha beter kendimizden geçiyoruz.
hayatın anlamı diye bir şey çıkarttılar; cevap da şu: hayatın anlamını arama, yaşa!
bok dediğin içinden geçtiği helanın türüne mi bakarmış be!
at kuyruğundan yapılmış, sanılanın akisine göte değil göze girmeyi hedefleyen, gerektiğinde gerilen gerektiğinde gevşeyen fekat çalışma prensibi olarak gergin durmaktan hoşlanan cisim...
at kuyruğundan yapılanı makbuldür.ancak at kuyruğu kesilerek değil çalılara takılanlar toplanılmak suretiyle yapıldığından oldukça meşakatlidir üretimi.bu yüzden piyasada genelde sentetik olanları kullanılır.keman tellerinden ses çıkarmasını sağlayan ise sürülen reçinedir.
yay kılı yaklaşık 150 doğal kıldan oluşur. hakkında tozlu bir bilgi de keman yayının tellere sürtünmesiyle çıkan tozun kanser yaptığıdır fakat doğruluk payı ne derecedir bilinmez.*