kemalizm mustafa kemal'le değil sanıldığının aksine 1960'larda ortaya çıkmış bir görüştür.
bu ülkedeki dönemin asmacıları kesmecileri kendilerine sığınacak bir liman oluşturmak için hem de din etkisini yönetimden uzak tutup tsk'yı arkalarına almak için böyle bir terim ortaya atmışlardır. daha sonraları hem tsk'da hem de kamunun yüksek mertebelerine kendi vakıf ve dernekleri aracılığıyla her türlü desteği verdikleri ve birer din, allah düşmanı olarak yetiştirdikleri insanları getirerek müslüman bir ülkede müslümanları azınlık konumuna getirmişlerdir.
ha bu yazıyı okuyan biri şeriat yanlısı sanabilir beni ama kesinlikle değilim. hatta gereğinden fazla özgürlükçü biriyim. sizin kemalizmle, laikçilikle anlatmaya çalıştığınız şeyleri anlıyorum ama sizin kemalizmi ve laikliği kullanarak yaptıklarınızı ve insanların özgürlüklerine müdahale etmenizi anlamıyorum. evet doğru duydun kulaklarını tıkama, götünü aç ki beni duyasın!
bu arada şunu söylemeden de geçmeyelim bu ülkede yaşayan hiçbir insanın -ki buna başbakan da dahil- özel statüsü ya da üstünlük vasfı yoktur, türklük ve türk insanı buna müsade etmez...
dün omuzlarda olanlar bugün hata yaparlarsa yarın ayaklar altına alınır.
bir kaç beyin yoksunu düşüncesiz budalanın desteklediği düşüncedir. atatürkün yaptığı devrimeleri görmezden gelerek düşünce yoksunluğundan başka bişey bilmeyen beyni yıkanmış zavallılar destekler. birde birşeyleri anlatmaya çalıştığında dinlemeyip bildiklerini okurlar asla düşüncelerini haksız çıkartmazlar.
1923 - 1950 arası tarihi iyi analiz etmek demektir. kemalizm ülkeyi resmen felakete sürüklemiş, dindar insanlar adeta cadı avına çıkılıyormuşcasına fişlenmiş, modernizm ve çağdaşlık adına türk halk müziği ve türk sanat müziği bile yasaklanmıştır. kemalizm in türkiye yi geri götürmesinden daha kötüsü bu durumu halkın istememesidir. bugün halk oylaması yapılsa kemalizm kimsenin umrunda dahi değildir hatta laiklik hakkında halk oylaması yapılsa dahi eminim ki %80 e yakın ''hayır'' oyu çıkar. işte böyle birşeydir kemalizm ''halka rağmen, halk için'' cidir.
içeriği muğlak bir eklentiler yığını olan kemalizmin, günün koşullarına uyum sağlayamayacağını, çağın dilini yakalayamayacağını düşünmektir.. belli bir döneme tatbik edilmek istenen ve tatbik edildiği dönemde de derin travmalar oluşturduğunu görüp, böylesi bir mazinin üstüne sağlam bir bina inşa edilemeyeceğini düşünmektir..
ayrıca böylesi bir inanç, kemalizm üzerine düşündükçe, belli belirsiz bir şekilde ahmet kaya nın şarkılarından birini mırıldanır halde bulmaktır kendini...
(bkz: korkular salıyorsun üstüme, korkular)
kemalist denemenin anadoluda yarattığı travmatik portrenin naçizane bir listesi:
cumhuriyet döneminde doğu anadoluda çıkan isyanlar:
iSYANIN ADI
TARiHi
YER
1 Nasturi isyanı
1924
Hakkari
2 Raçkotan ve Raman isyanı
1925
Siirt, Sason, Silvan
3 Şemdilli isyanı
1925
Hakkari
4 Sason isyanı
1925
Siirt
5 Şeyh Sait isyanı
1925
Diyarbakır, Kulp, Varto, Bingöl, Çapakçur
6 Beytüşebap isyanı
1926
Hakkari
7 Koçuşağı isyanı
1926
Ovacık, Hozat
8 Mutki isyanı
1927
Bitlis
9 Bicar isyanı
1927
Hani, Lice, Kulp
10 Zeylan isyanı
1930
Tendürek, Muratbaşı, Erciş
AĞRI iSYANLARI
11 1.Ağrı isyanı Mayıs 1926
12 2.Ağrı isyanı Eylül 1927
kuran ın tahrif edilmek istenmesi, ibadet şekillerinin değiştirlmek istenmesi gibi daha uç iddialar için de tavsiye edilebilecek bir başka eser:
(bkz: hasan hüseyin ceylan: cumhuriyet dönemi din devlet ilişkileri 1-2-3)
not: bu eserleri müelliflerinden birincisi sosyalist bir kimliğe, ikincisi ise muhafazakar bir kimliğe sahiptir.
atatürk ile kemalizmi aynı şey zanneden angutların anlayamayacağı gerçek...kemalizm ile irtica ve bölünme korkuları ile dindar ve kürtler baskı altında tutuldu ne oldu onlar kazandı islamcılar zengin olup yönetime geçtiler..kürtler ise kimliklerini kaybetmediler sözde kemalistler ise hapiste ..yaaaaa!
1950'den günümüze kadar devam eden gerici fikirlerin kemalizmden kaynaklandıgını sanan düşünce yoksunu insanın inancıdır. ülkenin geriye gitmesindeki tek neden kemalizmin ülkede "karşı devrimciler" tarafından tasviye edilmeye çalışılmasından kaynaklıdır.