"Halkeveleri 1932-1935: 103 Halkevi Geçen Yıllarda Nasıl Çalıştı?" başlıklı CHP'nin resmi risalesinin 69. sayfasından;
sporda "seçkin tekler değil gürbüz yüzbinler" hedeflenir..
işte bu yüzden michal phelpsler, usain boltlar çıkmaz bizden çünkü total bir ideolojinin nefret ettiği tip seçkin teklerdir. çıkanlar da hep ithaldir (halter atletizm), yada cumhuriyet öncesinden kalmadır (güreş), veyahut cumhuriyet dışı mekanlardan gelmedir (doğu)..
ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim. ah keşke her şey sevmekle bitseydi... ben de severim ona kalırsa. ama ne yazık ki hep bu zeki, çevik ve ahlaklı sporcular "elin gavuru"ndan çıkıyor. demek ki neymiş? lafla peynir gemisi yürüyormuş.
ülke olarak yüzmeye yatırım yapmadığımızdan derya büyükuncu ile şansımızı deneriz, ve yine ülke olarak siyahi olmadığımızdan da kısa mesafede başarılı atlet yetiştiremeyiz. tıpkı diğer avrupa ülkeleri gibi.. fiziksel yapıyla alakası vardır olayın, ideolojilerle pek bir alakası yoktur. sonuçta madde 69, seksi bir memleketiz..
yok olmanın eşiğinden dönmüş bir milletin kendini toparlaması çok kolay olmaz, hele ki dünyanın büyük güçleri size düşman ise. bu durumda spordan önce ülkenin kalkınması gerekir.
o nedenle cumhuriyetin ilk dönemlerinde ülke henüz toparlanma aşamasında olduğu için, spor anlayışı ikinci planda kalacaktır. bazı vatandaşlarımız sağdan soldan atatürk'e kemalizm'e saldıracağına ülke sporuna katkıda bulunsalar belki de yazdıklarında haklı çıkacaktırlar, ama nerde; her şey klavye başından eleştirmekle bitiyor artık.
entel postuna bürünmüş köktendincinin kemalizmi eleştirme çabası. köşeyi 1500 kere dönen dinci hakan şükür yerine sporun halka yayılmasını istemek tabii ki büyük suç olacak onlar için.