milletin efendisi laflarına karnı tok olanlar için icraatlara bakalım...
F. Kirby'nin aktardığına göre, sene 1933 halkevleri ankara yakınında bir köye gezi düzenler amaç bilinçlendirmek kemalizmin ilkelerine bunları ısındırmaktır, "memurlar aydınlar ve politikacıların katıldığı büyük bir kafile, bir Afrika seferine çıkar gibi" yanlarına "mechul bir kıtayı keşfe çıkan bir kafileye yetecek kadar konserve yiyecekler" alıp köye vardıktan sonra "köy meydanına bayrak" dikerler ve "köyün ve köylünün bir çok enteresan fotoğraflarını" çektikten sonra mekandan ayrılırlar...
bugün göbeğini kaşıyan adam, mangal yelleyen adam ifadeleri de hep buralardan kalmış fosillerdir.
3,5 sene askerlik yapan dedem, cepheden cepheye koşarken mareşal fevzi çakmak'ın yaverliğini de yapmıştır. anneannemin ve kendisinin anlattıklarını dinledikten sonra o sarı saçlı mavi gözlü dev in onlara hangi gözlerle nasıl da baktığını burada anlatmamın imkanı yok, böyle bir hayranlığı anlatmamın imkanı yok..
vakti zamanında sivasa ankara bilmem ne orkestrası bilmem hangi muassır medeniyyetler seviyesine ulaşması diye gelmiştir.
Velhasıl, köylüler zımbırtıyı zoraki dinledikten sonra dağılı verecekken muhbirin teki köylünün tekine nasıl buldunuz diye sorar.
tek cevap ve tek yanıt sanırım kemalizmin köylüye bakışını ve köylünün kemalizme bakışını ifade eder.