13 yaşından sonra öğrendiklerinin üzerine hiç bir şey koyamamıştır bu insan. çok acırım kendisine, ilkokulda anlatılan hamasi tarih masallarının gercekliğini savunur, yaşından başından utanmadan. ufku o kadardır zira. onun işine gelen iyi, gelmeyen kötüdür. örümcek zihniyetlidir. örümcek zihniyetli olmak için dinci olmaya gerek yok. o kadar cahildir ki, kemalizm kalıbının, ingilizlerin yergi ve alay amaçlı koydukları bir isim olduğunu bilmez. dünyası safsata ve dogmalar üzerine kurulmuştur. Atatürk ü ilah zanneder. ona göre atatürk asla hata yapmaz. atatürk ün insani hiç bir özelliği yoktur. atatürk gökten zembille inmiş bir androidtir. atatürk üşümez, atatürk yorulmaz, atatürk mutsuz olmaz, atatürk aşık olmaz zanneder. gülerim kendisine, o daracık dünyası tamamen palavralar üzerinde seyir etmektedir. eşekliği yaşayarak azap çekecektir.
bu insan modeli, kemalizmi bir doktrin zanneder. kara kalabalığın sakin durmasını, he deyip geçmesini sağlamak için, tek partici dikta tarafından uydurulumus bir dogma olduğundan haberi yoktur. normaldir. eblehtir çünkü, gerizekalıdır.
vizyonu,
atatürk yoktu
düşman coktu
atatürk geldi
düşmanı yendi
bu güzel yurdu
bizlere verdi.
tekerlemesinden öteye gidemez. zira ilkokulda öğrendiği hamasi tarih masallarının üzerine bir gram koyamamıstır. acınacak durumdadır.
bu model, atatürk ün çizdiği ilerici, akılcı, bilimi esas alan yolu sectiğini iddia edip, bundan 80 sene evveline özlem duyar. ilerici olduğunu iddia edip, 1930 lu yıllara özlem duyan gerizekalı tipi bu güruhtan cıkar. bu özellikleri ile lafta düşman oldukları yobazlardan bir farkları da yoktur. ama bu gercekleri bunlara anlatamazsın. çünkü bunlar salaktır. laftan anlamazlar.
antidemokrat bir angaje bot olmaya, hülasa uzun vadede bu neo-paganlığıyla vatanına aslında fiili bazda da zarar vermeye mahkum yüzeysel ve (c)aymaz insan...
bu devirde tutunabilecek tek dalı olduğunu farkeden insan modelidir.Atatürk elbette insandır hatası olmuştur olmamıştır konu bu değildir..konu: Atatürkün yolunun doğruluğu ve sağlamlığıdır.bu yüzden sağlam dala tutunan insan modelidir.*
bu modele göre, akp nin dağıttığı kömür sadaka, kılıcdaroğlunun vaad ettiği ( nasıl yapacak anlayan beri gelsin) "ihtiyacı olan her ev hanımına 600 ytl maaş" (halihazırda istanbulda bu durumda 500 bin kadar ev hanımı vardır. carp bakayım 500 000*600:300 000 000, ayda 300 000 000 yeni türk lirası kaynak bulacakmıs amcam!) sosyal yardımdır. neden? çünkü akp onlardan değil, chp onlardandır o yüzden. bu modele göre onlardan olan kayıtsız sartsız iyi, olmayan kesinlikle kötüdür. bu düstur da bu adamların çapını yeteri kadar açık eder zaten.
kıçınızdan üretirseniz böyle bir insan modeli ortaya çıkar.
inkilaplardan bir iki örnek: dil devrimi ile iki dilli olduk. Bugün ben bu harfleri bırakıp kiril alfabesine geçsem türkiye kaç sene kaybederse, alfabe değişikliğinde de bir o kadar (zaman emek) kaybetti. "birçok eser bugün tercüme edilmiştir" diyerek kısır bir alana girer bu konu. Hepsinin tercüme edilmesi, herkesin bir ortak paydada buluşması on yıllar alır. Kestirip atılmamalı. işin aslı ha arap alfabesi, ha latin alfabesi. Ha şapka ha fes, Ha ingilizce ha arapça. Birini çıkartıp diğerini koymak artı bir değer katıyor mu?
Arapça sırf farklılığı yüzünden "kötü" şeklinde de nitelenmemeli. Ki türkçe olan, dünyanın en zor dillerinden birini konuşuyoruz. Ünlü uyumları, ünsüz uyumları, harf düşmeleri, yumuşamalar. Ki kendi kurallarını kendisi oluşturan bir dil. Fonetikle ilgili özellikleri neredeyse hiçbir dilde yok. Bir de ekleme kuralları giriyor işin içine. Ki anketler var bu konuda yabancı ülkelere giden öğrencilerin dil öğrenirken karşılaştıkları zorluklarla ilgili. Sonuçlarında türkçe her zaman en zor öğrenilen dillerden biri. Her ne kadar arapçalar, farsçalar bize zor görülse de Arapça da farsça da türkçenin yanında tüy siklet kalır. Ki mesele bu da değil notasyon sorunu. içerik aynı ise notasyonun farklı olması hiçbir şeyi değiştirmez.
Hani resmi tarih deniyor... resmi tarihin, resmen tarih olmadığını az buçuk okuyan bilir. Bu durumda yapılan araştırmaların "resmi tarih" babında incelenebileceğini de bilir. ve inanın ki çok az araştırmacı, dil devriminin türkiye'ye çok şey kayberttirdiği ile ilgili araştırma yapmaya kalkar. yaparsa ve doğrulayabilirse, devrime muhalefet kanunundan içeri tıkılır. "Harf inkilabı oldu, artık herkes kolayca yazabiliyor. şapka inkilabı oldu festen kurtulup modern görünüme kavuştuk" gibi kabuller o resmi tarihin üzerinde hiç düşünülmeyen, hiç de araştırılamayan doğruları. Bence latin alfabe kullanmanın çok büyük bi artısı olmadı, eksisi oldu. Gereksiz yere zaman kaybettik. Arap alfabesi Türkçeye göre modifiye edilebilir, bazı harfler çıkartılıp uygun olan yenileri eklenebilirdi. Bu bir sürü zaman kaybından kurtarırdı.
Şapka devrimi hiç yapılmamalıydı, Nasıl şapka devrimi yapılmayan ülkelerde bugün fes kullanılmıyorsa, Fes belirli bir süre sonra moda olmaktan çıkar ya da sadece azınlık kullanırdı. Kullanılsa da hiçbir şey değişmezdi. Bugün eldiven takanları nasl yadırgamıyorsak fes takanları da yadırgamazdık.
kemalizm üzerine savlar ve eleştirileri okumak bazı insanlar için yaran entry etkisi yapar bilirsiniz. ben açık söyleyeyim, toplum içinde de facto bir totaliterliğe dönüşen bir ideoloji bu. yani 'körü körüne bağlamak' denir ya, insanların araştırma ve kendi iradesiyle karar verebilmesine imkan vermeden 'buna inanacaksın' diye dayatmaktır görünen. ancak buna karşı çıkıldığında toplumun verdiği tepki 'bizden değilsen onlardansın' oluyor.
şimdi ortada olmak istiyorum ben mesela, her iki görüşe de bir şeyler giydirmek istiyorum. zamana uydurarak bu ideoloji üzerine içtihad yapmak istiyorum. tepkiler geliyor,
"atatürk olmasaydı anan orta malı olurdu.", "atatürk olmasaydı bir fransız fahişesinin oğlu olurdun dürzü.", "atatürk olmasaydı anan belli baban ikiyüz elli olurdu.", "atatürk olmayaydı bu cennet vatan olmazdı.", "atatürk olmasaydı türkiye cumhuriyeti olmazdı." temalı tekerlemeler. bunlar laiklik savunucusuna ilkokulda takılan ekipmanlar. bu tür tepkiler halkın avam kesiminden gelir, aldırış etmedikçe karanlıkta kaybolurlar. bunlar amerika'yla rusya olmasaydı dünyanın ebesine atlayacak mihrak kalmazdı mantığındalar daha. basit canlılar, tek hücreliler.
eleştiriler geliyor,
i. "kemalizm yeniliklere kapalı bir ideolojidir. doğmamıştır, var olduğunu söylemek söyleyene ve söyletene anayasayı okurken oluşan geçici güven hissi verir. rahatlatır.". anti kemalist düşüncesi bu. adam yapılanları yeterli bulmuyor değil, inkılaplarla sorunu yok. ama bir yerden sonra tıkanacağı görüşünde. tamam bunu kabul edelim. ama ülkenin yurtdışındaki karizmasındaki ani artış bile bu iddianın geçersizliğine parmak basıyor.
ii. "kemalizm türkiye'ye pahalıya patlamıştır. türkiye'yi gerilere sürüklemiştir, çünkü şart koştuğu değişimi sağlamak için sıfırdan başlamak gerekiyordu. harf devrimiyle alimlerin bir günde cahil olması gibi.". bu konuda çeşitli yorumlar mevcut. geri, ileri bunu tartışacak değilim. ama tüm dünya bir değişim geçiriyorken yanlış giden çözümün bir kısmını ya da tamamını silmeniz gerekir. sıfırdan başlamasaydık belki de sıfıra dönecektik, bunu garanti edemezsiniz.
"burjuvazi yükseliş dönemlerinde tarihin en devrimci sınıfıdır" ise eğer, fransız ihtilaline alkış tutup, anadolu aydınlanmasına dudak büken yurdum çok bilmişlerine ne demeli acep! "Bu ne yaman çelişki entelim ve de dantelim"
hayatı boyunca bi s..e derman olamayıp hiç bir şey üretmediği ve sırf eleştirmek için eleştirdiği siyasi modelleri hiç kavrayamamış insandan yüce insandır.
arkadaşım kaç gündür saçmalıyorsun mütemadiyen.
saçmalama özgürlüğün var elbette, ama diyorum ki mahallenin milletin annesine küfür edip kaçan piji gibi davranacağına bi öneri sun, bi fikir beyan et, şöyle olmasaydı da böyle olsaydı de...
de ki beyninin sadece dışkı üretmek için değil arada sırada fikir üretmek için de çalıştığını öğrenelim.
kemalizmi bir düşünce bir yol olarak göremeyip daha çok din gibi algılayan tapma sınırına getiren insan modelidir. atatürk hiç bir zaman benim düşünce sistemime tapınız dememiştir aksine beni övmeyi bırakınız gelecek için neler yapacağız onları söyleyiniz demiştir. yani neymiş laikim laiksin laik değilmiş.
oha lan memlekette ne kadar anti-kemalist varmış şaşırdım cidden.
ilk cevap verilmesi gereken soru şu: yönünüzü ilerici olan batıya mı çevirmek istiyorsunuz, yoksa gerici, gelişmemiş, çoğu insan haklarından mahrum yaşayan doğuya yani müslüman ülkelerine mi?
eğer bu sorunun cevabı senin için doğuyaysa zaten sana laf anlatmakla kendimi yoramam. zaten senin ne olduğun belli, arabistana gidip orada yaşamanı tavsiye edebilirim en fazla.
ama bu sorunun cevabı senin için batıysa ve buna ramen kemalizmi kötülüyorsan sana söyleyecek laflarım var:
1)kılık-kıyafet devrimi: eğer sen yönünü batıya çevirmek istiyorsan, onlardan birşeyler öğrenmek ve daha ileriye götürmek istiyorsan seni doğuya yönlendiren, doğuyla ilgili olan herşeyi kaldırman lazım. 1.si demokrasi için laiklik şarttı ve insanların üzerindeki saçma sapan kıyafetlerle bu mümkün değildi. çünkü her yeniliği kaldırmak için küçük detaylar, değişimler şarttır hiçbirşey bir anda değişemez.
2)harf devrimi: yine bütün mesele yönünü batıya çevirmekle ilgili. şu anda neden kimse japonca öğrenmeye kasmıyıyor (japonya çok güçlü olmasına rağmen), çünkü alfabesi farklı. dünyanın ileri gelen ülkelerinde hep bizim kullandığımız alfabe kullanılıyor. düşününsene arapça alfabemiz olsaydı ingilizce öğrenmek ne kadar zor olurdu, bir çoğumuz öğrenmek istemeyecekti. işte harf devriminin sebepleri de bunlardır.
bütün devrimler yine aynı şekilde açıklanabilir.
ama ben sana asıl dokunan şeyi biliyorum. mustafa kemali sevmemenin asıl sebebi dinle yönetilen bir devlet kurmamış olması. atatürke laf atanların, atatürk yolunda ilerleyenleri gerici görmelerinin tek sebebi bu. onlara gerici diyen sen, birisi karşında ben ateistim dediğinde onu boğazlamamak için kendini zor tutuyorsun. çünkü sen düşünmüyorsun. çünkü sen düşünmüyorsun. çünkü sen körü körüne bağlanmışsın.
ama sana kızmıyorum. sadece acıyorum. çünkü gelişen dünyada sizin gibilere yer yok. evet bugün türkiyede çoğunluktasın ama ileride olmaacağına eminim en azından buna inanmak istiyorum.
şimdi bir düşün, neden hiçbir müslüman ülkesinden bir bilim adamı çıkmıyor, neden tarihte yaptığı icatlar çok sınırlı sayıda. efendim?? çok ilericiler ondan değil mi. evet evet.
edit: ayrıca, harf devriminden önce halkın okuma yazma oranı %10 civarında iken, harf devriminden birkaç ay gibi kısa bir süre sonra bu oran %30 %40 lara çıkmıştır. harf devriminin asıl sebebi üstte de dediğim gibi arapça harfleri öğrenmenin zorluğudur. bu zorluğun da pek çok sebebi vardır, sesli harflerin azlığı, yazımının zorluğu vs.
kemalizmden öteye gidebilmiş insan modeli olmak lazım. kemalizm başlangıç ideolojisi olduğu için sonra yerini başka şeylere bırakmalı. zaten siyasi fikirler öyle kalıcı fikirler değildir. zaman, mekan, kazanç değişkenlerine göre değişir. bu sıralar sürü olmak revaçtayken hala kemalism diye tutturan insanlar var, anlamıyorum. ingilizler bile dalga geçmek için kullanmış bu ismi ya... ve hala bu insanlar kemalistim diyorlar, buna inanamıyorum sözlük. bu olanlar çok komik. bir sürü ithalideoloji var. onlarında sonralarında hep -izm eki var. biraz da onları deneyin. bir ömür kemalizm ile geçmez ki.