Her yanlışı işte bu kemalim şeklinde yorumlanmaması gereken durum. Atatürk ve tabi ki ona destek veren halkla beraber cumhuriyet kuruldu, Osmanlı'dan kalan borçlar ödendi, kalkınma hamlesi başladı ve bu aşamada sanayi kuruluşları* ,bankalar kuruldu, demiryolları inşa edildi, tarımda ilerlemeler sağlandı, köy enstitüleri, halk evleri kuruldu. Yapılan devrimlerle de amaç muasır medeniyetler seviyesine çıkmaktı. Tabi çok partili rejime 1920'lerde geçilememesi, toprak reformunun yapılamaması gibi olumsuz şeyler olsa da genel olarak o yılların çok üzerinde şeyler yapıldı. Avrupa'da 1929 krizi, Hitler'in Nazizm'i, Musollini'nin faşizmi ve Stalin'in komünizmi hüküm sürerken bu gibi tehditler ülkemize uğramamıştır.
kemalizmin çıkış noktası her ne kadar burjuva bir devrim olsa dahi içinde topyekün bir halk hareketini ve kalkınma çabasını barındıran bir dokudadır. bu anlamda kemalizmin çıkış noktasından aşamalara geçişte devlet tarafından saptırılıp evrildiği durum bambaşka noktalardadır.
"Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz.size ne oluyor? Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. ikincisi, askere çağırdığımızda askere gelmek."
kemalizm köylüyü,cahili,ümmiyi,işçiyi ve fakiri ezen,bir burjuva dinidir.