cem uzun'un yazdığı antikapitalistten çıkan bir kitap.
türkiye için asıl devrimin 1923 değil 1908-1909 yıları arasında olduğunu ve uluslararası çıkar çatımasında işçi sınıfının etkilerini anlatır.
doğru bir önermedir. kemalizm faşizm de değildir. dünyanın gıpta ettiği bir lidere ve onun görüşlerine sahipken atatürkçülüğü faşizm veya komünizmle bağdaştırmaya çalışmak, dışarıya öykünmekten başka birşey değildir. her şeyimizi dışardan ithal ettiğimiz gibi atatürkçülüğün yerine de başka görüşler ithal etmişiz, atatürkçülüğü de ithal parçalarla modifiye etmeye çalışıyoruz. altı ilke tarih sınavlarında ezbere bilmek için bırakılmadı bize.
yalanları açığa çıkaramayan, yaygınca kabul gören fikirlerle çatışsa da, ilk ve öncelikle şok etse de gerçeği açıklamayan bir halk ne tiranlıktan, ne yoksulluktan, ne sömürüden, ne de varlığına yapılan tehditlerden kurtulabilir. *
her şey mustafa kemal 19 mayıs 1919 da samsuna çıkmadan çok önce başlamış, kitlelerin kendi eylemliliğine dayanan bir devrim yaşanmıştı.
isyan dalgası 1906da erzurum'daydı. kentin kontrolü neredeyse iki yıl boyunca imparatorluk yönetimi ve isyancılar arasında gidip geldi. şehri ermeniler ve türkler beraber yönetiyordu
toplum etnik ve dini olarak çeşitliliğe sahipti. neredeyse her beş kişiden birisi gayrimüslimdi
26 temmuz 1908de 100 bin türk, rum, ermeni, musevi ve bulgar, beyazıt meydanından yıldız sarayına yürüdü. o zaman istanbulun nüfusu bir milyondan daha azdı **
1908 genel seçiminde meclise 6 sosyalist seçildi
1913te ilk defa kızs lisesi açıldı; kadın öğrenciler istanbul üniversitesine girdi.
ege kıyıları yunanistan işgali altındayken bile istanbuldaki rum ve türk, hristiyan, musevi ve müslüman işçiler birlikte örgütleniyordu.
kurtuluş savaşı sırasında askerden firar edenlerin sayısı o kadar çoktu ki,, fevzi paşa tbmmde efendiler biz askeri değil milleti giydiriyoruz, elbiseyi alan üç gün içinde firar ediyor diyordu
şeriatçı ayaklanma diye anlatılan menemen olayları sonrası idam edilenler arasında bir de gayrimüslim vardı
türkiyenin tarihi 1923ten sonra bütün bu gerçekleri saklamak için sistematik bir şekilde yeniden yazıldı.
türkiyedeki işçi sınıfı, türk-rum-ermeni-musevi çeşitliliğini ve birliğini sonuna kadar korumakta ısrar etti. ta ki mustafa kemal
bu kitap kemalist efsanelsredn kurtulmamıza ve aşağıdan mücadele geleneğinin bu topraklardaki heyecan verici tarihine sahip çıkmamıza yardımcı oluyor.
kitabın arka kapağıdır efendim. üstüne birde fikret başkayanın-paradigmanın iflası okunması mis gibi olur.
Anti kapitalist yayınlarından çıkan, Türkiye'nin yakın geçmişini tarihsel verilerle önümüze süren, resmi kaynakların yalanlarını deşifre etmekte işe yarayacak olan bir Cem Uzun kitabı.
" Kişilik kültürü il birlikte a) Yabancı düşman güçlerinden cesaret alarak türkiye'yi bölmek isteyenlerin, özellikle de kürtlerin, b) türkiye'yi ortaçağa götürmek isteyen dini gericilerin modern türkiye'ye yönelik tehditler olduğu fikri işlendi."
E yalan mı ? Düşünün bu kadar durumdan bir haber biri kalemi alıyor ve Kemal paşa'ya olan kişisel nefretinden dolayı koca ülkenin durumunu görmezlikten gelebiliyor... Şu anki durum nedir peki Cem bey?
Bir de kalkıp da şu lümpenlerin kemalizm sol değildir demesine ne demeli? Aşırı islamist yobazların sen müslüman değilsin demesi ile ne farkı kaldı...
Bu yetmez ama evetçilerin muhalefet olmak için muhalefet (sözüm meclisten dışarı her şey eleştirilme zamanı gelince eleştirilir de) yapmalarından dolayı yıllarca aşırı sağcı yobazların ve ironiiktir ki onları destekleyen kapitallerin ekmeğine yağ sürdüler. Devam da ediyorlar.. Edin efendim görün ebenizinkini iranlılar gördüler karşılaştırırsınız...