Ulan sikik senin osmanlın ne yapti
(KIZIL SULTAN )ABDÜLHAMUT Sultanin
GUCU ELINE ALINCA HEMEN MECLISI KAPATIP SIKI BIR ISTIBDAT DÖNEMI
BEN HAYATIMDA SIYASAL ISLAM KADAR IKI YÜZLÜ YAVŞAK GÖRMEDiM BANKÖRLÜK VE YAVŞAKLIK KONUSUNDA
BAZEN HDP Yi BILE GECIYOLAR.
Demokrasiyi ülkeye kemalizm değil 1946 seçim kanunuyla beraber 1950 seçimleri getirmiştir.Oda rusyanın boğazlarda hak talep etmesi ve türkiyenin batıya yakınlaşma isteğiyle beraber batı rejimini kabul etme zorunluluğudur.
300 yıllık modernleşme çabalarında tek parti döneminin bir gerileyişe tekabül etmesi anlamına gelir. türkiye bu dönemde modernleşme anlamında buzluğa kaldırılmış, 1950'ye kadar da çıkmamıştır.
şüphesiz her status quo durumu bir yerde gelişmeyi engeller. amma velakin yönetim şeklini belirli bir din gibi irasyonel kavramlardan alan insanların mevcut status quo'nun yanlışlığına dikkat çekmeye çalışması akla tencere dibin kara seninki benden kara deyimini getirmektedir.
Türkiyede Atatükçülüğe, Atatürke laf attınmı para kazanırsın kardeşim!Türkiyede kürtleri savundunmu para kazanırsın,Türkiyede Ermeni Soykırımı vardır dersen para kazanırsın kardeşim.Neden çünkü birilerine batmaktadır *tüm bunlar.Zira bunu söyleyen herif de malesef iyi bir üniversitemizde öğretim elemanıdır..
Bu adamın yaptığı ilk deildir bu.Yök de haberlidir ancak ellerinde sağlam birkozları yokmuş?
Asıl önemli konu Atatürkçülüğün başka yönlere çekilmesidir.Bi insan öküzse samana sadece tek bir açıdan bakar ancak aklı olan ADAM bu işi sorgular .Bu kişilik de elbette atatürkçülüğün nedemek olduğunu çok iyi biliyordur ancak şerefinin* yansıtmaktadır.
Böyle adamların bunu söyleme hakkını bile alacaksın elindenki Atatürkçülüğün ne demek olduğunu anlayabilsinler..
kemalizim eğer zihinsel olarak şeriatçi yöne yakınsanız ilerleme değil gerileme teşkil etmektedir.üstelik daha düne kadar ırak'ta savaşa girmeyi planlayan zihniyetler için atatürkün şu lafı bile gerileme olarak gösterilebilir.
''efendiler öldüreceğiz diyenlere karşı şavaşa girebiliriz ancak milletin hayatı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir''
bir kaç gündür mahrum kalınan o copy paste değil alınteri, şöyle bi öveyim de seri artı oy alayım, sözlüğü polemiğe salayım yazarlarının açığını kapatma adına ortaya atılmış gereksiz kafa bulandırma başlığıdır.. sığ tartışmalardan prim sağlamaktan vazgeçip gerçekten çözüme ihtiyacı olan konular üzerine kafamızı yorarsak eminim ki sözlük adına daha faydalı bir iş yapmış olacağız..
a: kemalizm ilerlemeden cok gerileme demektir.
b: haklısın abi, bencede bir an önce istifa etmesi lazım. ülke ekonomisi allak bullak oldu onun bakanlığı süresince.
(bkz: yanlış anlamış olmayı dilemek)
kemalizm, yani atatürkçülük. mustafa kemal atatürk'ün düşüncelerini izleme, onun izinden gitme, atatürk ilkelerini benimseme.
ne demiş mustafa kemal sözlerinde? haramı günahı mı öğretmiş sana? yoksa yaşantına mı karışmış? özgürlük demiş, demokrasi demiş, eşitlik demiş. ulan adam senin neyine karışmış. hangisi evrensel değil düşüncelerinin onu bi söyle bana?
iki tane zibidinin çıkıp, ben kemalistim demesiyle kemalist olmayacağı gibi, iki tane zibidiye bakıp atatürkçülük karalanamaz. ideolojiler onu uygulayana bağlı değildir.
ulan koca dünyayı amerika, emperyalizmle yönetiyor. biz de anca, kemalizmi karalıyoruz. bi karşılaştır gözünü sevem. bi amerikaya bak, bi mustafa kemal'in düşüncelerine. sen özgürlükçü, yenilikçi, devrimci kemalizmi karala, sonra gel, amerikan mandasında ot gibi yaşa. ulan sen kemalizmi doğru dürüst benimsedin mi ki yanlışlığını anladın?
"Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar."
adam kendisi yapıyor atatürkçülüğün tanımını. bak ne diyor oku. oku ki gericilik neresinde gösteresin.
"Eğitim, kültür ve bilgi aydınlığa açılan en geniş penceredir."
"istiklalin tamamiyeti ancak istiklal-i mali (ekonomik bağımsızlık) ile mümkündür."
"Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz"
hangisi yanlış ey gafil, onu bir de bana. atatürkçülüğü, atatürke değil de, üç beş tane kendini atatürkçü sanan zibidiye bağlarsan, mezarında kemikleri sızlar atamın.
acaba gerçekten kemalizmin mimarı kim, kadro dergisini çıkaran üçlü mü, bunu doktrinleştirmeye çalışan mahmut esat bozkurt gibi hasta insanlar mı? yoksa atatürk bizzat ideolojisini kurmuş, bir doktrinleşmeye gitmiş miydi? sahi kemalizm neydi? kemalizmin yazılmış ve atatürkçe altına imza atılarak onaylanmış bir metni var mıydı ki herkes kendine göre bir atatürkçülük/kemalizm belirlemiş birbirini atatürk düşmanı sayıyor ve bunu vatan hainliğiyle eş tutuyordu?
işte bunu anlatamıyoruz, atatürk kemalizmin mimarı olmamıştır. ama anlamıyorlar, anlasalardı sınıflarımızda en üstte bir türk bayrağı olurdu, şu an bayrak bile yok...
devletin anayasasında atatürkçülük ve kemalizm geçmiyorsa, bundan daha ötesi var mıdır? unutmayın, atatürk şeyhler-dervişler ülkesini hayal etmemişti ama bir doktrinler ülkesini de hayal etmemişti.
bu kadar yazdık gerçi yine anlaşılmayacak, aynı bu profesör gibi, sanki atatürk bu ülkey ileri götürmemiştir demişiz gibi anlaşılacak, varsın anlaşılsın zira ne anlatırsan anlat;
"Anlatabileceğin senin anlatabilme kabiliyetine değil, karşındankinin anlayabilme kabiliyetine daha çok bağlıdır."
güzel memleketimin şaşırmış profesorunun sarfettiği cümlemsi. bu şahıs galiba farkında değildir: begenmedigi kemalizmin mimarı olmasaydı şayet, kendisi büyük ihtimalle kendisi olamayacak, bir ingiliz babadan(!) doğacaktı. memleketi ona okuyup da adam olma fırsatı veremeyecekti sonra.*
eğer burada bahsedilen kemalizm okullardaki sınıflarda türk bayrağı yokken atatürk resminin olması ve sokakta bayrak sallarken bana "bak atatürk!" diyen bir çocuğun yetişmesine sebepse eleştirilmesi çok doğaldır.
polemik ve provokasyon girişimidir.
edit: kemalizm ve inkılapların gösterdiği yol ortadayken, desteksiz atmaktır. atatürk' ün yolunda yürüyen ve türkiye' nin kalkınmasını düşünenlere saygısızlıktır. kınanandır.
devletin kapalı ekonomi olmasını eleştirmişiz gibi anlayan bazı süper zekalar ve malümatfüruşlar var aramızda, halbuki kendilerine yıkılmış bir miras alınan bu devlette 1950 ye kadarki olan dönemi abartmayın çağrısı yaptık, heyhat anlatamadık.
bizim karşı çıktığımız konu 1950 ile öncesini bir çırpıda ayıran, 50 öncesini her konuda zaferlerle taçlandıran, sonrasını ise tek kusuru yine sağ iktidarlarda bularak karalayan bu zihniyet.
tekrar anlatmak ihtiyacı doğdu ise anlatalım:
kapalı ekonominin doğru bir karar olduğu evet ekonomik buhranda belli olmuştur. ama kapalı ekonominin seçimi bir başarıyken buhrandan etkilenmemizin nedeni de bu olmuştur. yoksa türkiye de elbet etkilenecekti. ancak tek sanayisi ve ihracatı tarım üzerine olan ülkemizde buhranın etkilerini aramak abes olacaktır.
devletin o yıllarda tarım ülkesi olmasının farkına vararak tarım üzerine sanayileşmesi sözkonusudur, taşkömürünün bulunmasıyla da belli bir oranda demir-çelik sanayisi de geliştirilmiştir. demiryolu ağı ise zaten ana demiryollarını osmanlıdan miras almış sadece işletmelerini millileştirmiştir. yani tarım üreticisi zaten abdülhamid zamanında da ürününü ülke içinde harekete dahil etmişti.
enflasyonun olmaması ise zaten az varyasyonlu ekonominin yani temel ihtiyaç maddelerinin hepsinin devlet kontrolünde üretilmesinden ve petrol tüketiminin çok az olmasından ileri geliyordu.
türk lirasının değer kaybetmesi ise zaten kambiyo denen olayın yasak olması nedeniyle söz konusu değildi. bir bakınız isterseniz osmanlı parası yıllar yılı ne kadar değer kaybetmiş?
dünya üzerinde tek para birimine dönüş yılları olan 56 sonrası ile o günleri karşılaştırmayın, amerika o yıldan sonra para basarak para kazanır olmuştur.
velhasılı kelam, olay şudur ki şu an geldiğimiz noktaya ister kötü ister iyi deyin bunlar birbirinden bıçak sırtıyla ayrılmış dönemlerin eseri değillerdir. dönemlere yanlış aramaktansa dönemleri kendi şartlarına göre değerlendirmeliyiz ve ekonomi bilmeden ekonomi hakkında konuşmamalıyız.
tekrar hatırlatıyorum, büyük ekonomistler yetiştirmiş bir millet değiliz ve atatürk kesinlikle bir ekonomist değildi.
tipik akp zihniyetine sahip bir insan söylemi. pekte kale almamak lazım. bu vatandaşa sorulması lazım aslında;''m.kemal atatürk olmasaydı? sen bugün o mecliste vekil koltuğunda oturmak yerine, hangi fransız ya da ingilizin odasında ki masayı silip çay servisi yapiyor olacaktın''
ulu önder sadece zemini sağlamlaştırıp temeli atmıştır. bu yapıyı yükseltmek bizlerin görevidir. ama böyleveli göçermodeli hükümetlere başta oldukça, deniz kumundan apartmanlar gibi, yıkılmamız an be an meselesidir...
peşin edit : kemalizm deyince ben atatürk'ü, ideallerini, fikirlerini, düşüncelerini falan anlamıyorum kusura bakmayın, kemalizm deyince atatürk'ün arkasına sığınan atatürk tacirlerini anlıyorum, onu putlaştıran, düşünmeyen yobazları anlıyorum, nasıl ki abd müslümanlık deyince müslümanlıkla alakası olmayan terörizm anlıyorsa(belki de işine öyle geliyor, belki gerçek müslümanlar kendini anlatamıyor) ben de aynı şekilde bunu anlıyorum, atatürk'le alakasız olarak, atatürk'ün yaptığını düşündüğüm yanlışları ayrıca dile getiriyorum, böyle alttan alta giydirme niyetim yok kısaca, girilerimizde yazdık biz bunları, kitaplarımızda var filan. bkz. yaşar nuri öztürk üslubu.
hadi bu sözü söyleyen cahildir de bu sözü destekleyenler cahillerin önde gidenleridir. kemalizmin ne olduğunu bilmeyen, muhabbetine uzaktan kulak misafiri olmuş kişilerdir. kemalizmi statik olmakla suçladıkları yetmemiş. bir de kemalizme "gerilemektir" diyip kemalizmi bilmediklerini tasdik etmişlerdir.
kemalizmin ana ilkelerinden biri "devrimcilik" tir. doğrudur devrimcilik ilkesi 1950 lerden sonra gözden uzak tutulmuştur. ancak kemalizmin vazgeçmediği temel ilkelerdendir. içinde devrimcilik ilkesini barındıran bir ideoloji nasıl olur da statik olur, gerileme demek olur? biri bana anlatsın. unutulmamalıdır ki cumhuriyet bugun her fikrin konuşulabildiği demokratik platformlara sahipse bunu kemalizme borçludur. zaten mustafa kemal atatürkün kemalist ideolojisine devrimcilik ilkesini eklemesinin amacı onun her çağa ayak uydurabilicek, durağanlıktan kurtaracak bir ideoloji yaratmak istemesinden gelir.
kemalist devletçiliğide bir kez daha açıklamak gerek. kemalist devletçilik o tarihlerde ülkede güçlü kapitaller olmadığı için bir zorunluluk olmuştur. halkın zorunlu ihtiyaçlarının devlet yatırımları ile giderilmesini içerir. kemalist devletçilik yap-işlet-devret modelidir. bu modelde devlet yapar, bir zaman işletir ve işletmeyi satın alabilicek bir "yerli" kapital ortaya çıktığında ona devreder. kemalizmin ekonomi anlayışı özel sermayeyi dışlamaz tersine özel teşebbüsü teşvik eder ve ona yardım eder. hiç bir sanayi kuruluşunun olmadığı bir ülkede o zamanlar tabiki öncelik halkın ihtiyaçlarına verilicekti. sümerbank etibank et-balık kurumu şeker fabrikaları demir çelik fabrikaları çimento fabrikaları ve daha niceleri kemalist ideoloji tarafından kurulmuştur.bunlar "kit"lerdir. bunlar öyle kurumlardır ki 2000 li yıllara kadar devlet vergi gelirlerinin yüzde 30-35 ini karşılayıp devlet gelirlerinde önemli yer tutacaktır. ayrıca halkın ihtiyaçlarını ucuz yolla karşılayacaklar, iktidarların tüm karşı tutumlarına rağmen kalkınmaya katkıda bulunucaklardır.
kemalist ideolojiye gerileme diyenler lütfen gençliğe hitabeyi okusunlar. atatürkün sözlerinin anlamlarını çözsünler. atatürkün düşüncelerinin bugünlere bile ışık tuttuğunun farkına varsınlar. gaflet ve delalet içinde bulunmaktan vazgeçsinler.